Öncelikle kitabı büyük bir heyecanla aldım çünkü uzun zamandır bir yoğun bir duygu karmaşasındayım ve çok merak ediyordum kitabı ve yazarı ilk defa bu yazarın kitabını okudum özelikle bu kitapta beni kendine çeken Kitabın adı çok değişik geldi bana bende bir kürt olarak mutlaka okumalıyım dedim ve okumadan da kesinlikle her hangi bir inceleme okumadım hiç huyum değildir başkalarının düşüncelerinin etkisi altında kalmak neyse fazla uzatmadan kitap hakında bi kaç kelam edeceğim
Özelikle Bir Diyarbakırlı olarak bu kitabın da ana karakteri hemşerim olduğunu öğrendim kitapta kesinlikle her türlü sevgi aşk ve bağlılığa saygı duyarım onlar açısından hiç bir sıkıntı yok çok güzel bir kitap ama ve lakin kitapta Diyarbakır ve Kürtler konusunda kesinlikle kullandığı dil ve üslup çok itici geldi bana ötekileştirilme ve doğuyu ve Diyarbakır’ı bilmeyen ler ve hiç oralar hakında bir fikri olmayanlar için gerçekten çok kötü anlatılmış sanki orası bambaşka bir yermiş gibi onun için kimse bir daha böyle bi kitap yazmaması gerek sonuçta bu kitabı okuyanlar gençler ve hayata yeni başlamış insanlar bu gençlerin bilinç altına Doğu ve Güneydoğu insanları hakında ön yargılı olmaları işleniyor
Ve kesinlikle bu kitapta anlatılanlar hiç biri Diyarbakır’la alakası bile yoktur
Kitabın bi kaç yerinde çok saçma bi iki durumlar karşılaştım bunlarda sadece bi tanesini yazmak istiyorum Gülşah ve Şahin birlikte sadece İzmir’de yaşadılar ama kitapta iki yerde kardan bahsediliyor benim bildiğim İzmir’de kar yağmaz
Neyse kitap yaşanmış gerçek bir hikaye diyor ondan pek kurcalam istemiyorum