Gönderi

Çekmeceden kağıt çıkardı, en tepeye gazlı kalemle "Mevlana" yazdı. Eğer batıda Natalie'nin söylediği kadar popülerse işe yarayabilirdi. İnternet zaten Mevlana ve Sufizm siteleri ile doluydu. Gerekli kitaplar Migros'ta satılıyordu. Berkay aptal olmadığına göre biraz okuyup meseleyi kapabilirdi. Mevlana da insandı sonuçta, anlamak ne kadar zor olabilirdi? Geriye Konya'ya gitmek ve Natalie Portman'ın seveceği bir konu yakalamak kalıyordu. On sekiz çoksatar yazmış biri için imkansız değildi. En popüleri olduğundan Elif Şafak'ın Aşk romanıyla başladı. Kitap hakkında bilgisi( çoğu kitap da olduğu gibi) karısının anlattıklarından ibaretti. Olayların sinir krizinin eşiğindeki Amerikalı bir ev kadınıyla havalı bir Sufi arasında geçtiğini hatırlıyordu. Özeti okuyunca durumu daha karışık buldu. Bir kere Şems vardı, bir sürü felsefi laf, hiperaktif yan karakterler ve gizemli olaylar vardı. Konuyu Selçuklu tarihine de bağlamak zor görünüyordu. Morali bozuldu ve Zeynep'in haklı olabileceğini düşündü. Böyle işler için zaman lazımdı. Onunsa deneyimi yoktu; daha önce yazdığı hiçbir şey için Sufilerle takılması gerekmemişti.
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.