Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

MACİDE İLE CAHİDE
HİKAYE SADALI ÖDÜL MÜYDÜ? CEZA MI? MACİDE İLE CAHİDE Aslında kimi zaman bu insanların yanımızda varolduğundan inanılmaz derecede rahatsızlık duysakta, bazı olguların aileden o çocuğa verilen ödül mü ? Yoksa cezamı? Olduğu fazlasıyla tartışılır. Bu hikayemizde aynısının tıpkısı olmak üzere geldiğim mahallede, en başta dediğim gibi hafızama kazınmış bir olaydır. Cavidan teyze, iki kızı olan, kocasını dırdırından bıktırmış , Fatih amcayı kanser ederek,erken yaşta ahirete intikal ettirmiş, altın günlerinin, kısır partilerinin vazgeçilmezi, falcılıkta kendini ispatlamış, bu uğurda bozmadığı karı koca arası kalmamış, gudubetlik timsali biridir. Iki kızı var demiştim Macide ile Cahide. Vaktiyle Cavidan hanım, o dönemde dillere destan güzelliği ile görenlerin bir daha baktığı biri değilmiş tabi ki de. Kuaförde manikürcülük yaparak, kendi harçlığını kendi kazanır, zengin bir dünyanın hayalini kurmaya çalışırmış. Eh o zamanlar böyle filmlerde meşhurmuş, nikah masası gibi. Flörtöz bir kişiliğe sahip olsa da, mahallede adı sanı çıkınca, babasının başı önden kalkmaz olmuş. Ilk istemeye gelenle evlendireceğim der, ancak istemeye gelende olmaz. Babasının bekçilik yaptığı fabrikada çalışan, eli yüzü temiz , evlenmek isteyen ancak maddi imkansızlıktan kimseyi bulamayan, kimi kimsesi olmayan Fatih le zorla da olsa evlendirirler. Ancak Cavidan Hanım’ın hayalleri, derme çatma bir gece kondu da suya düşer. Cavidan boş durmaz ve kocasını kemirmeye başlar. Elbiseydi, takıydı, eşyaydı diye. Adam öyle bir hale gelir ki, karısının dırdırından kurtulmak için fazla fazla mesai yapmak zorunda kalır. Cavidan bu arada hamile olduğunu öğrenir. Ama içten içe ah etmiş, eğer kızı olursa onu zengin biriyle evlendireceğim diye. Bunları kısır partisinde, sanki çok büyük bir gurur tablosu gibi anlatır, biride münakaşaya girmemek için şunu diyemezdi. - o zengin koca da kapılarda bekliyordu diye😊 Macide dünyaya gelir. Aradan bir buçuk sene geçer Cahide de dünya alemine teşrif edince, bizim Cavidan’ın keyfine diyecek yoktur. Biri olmazsa muhakkak diğerini, villalı şoförlü biriyle evlendirip kendi de baş köşede oturacak, hizmetçileri servis edecek diye. O damı çatlamış gece kondu da, kızlarını bu hayaller ile büyütmeye devam eder. Bir yandan da kocası fatihi yemeye... Zavallı adama bir illet bulaşır ki, gitmediği hastane, çare bulmadık doktor kalmaz. Sonunda toprağın gel gel diye çağırdığı, dünyayı bırakır. Olan iki kızıma olur diye emekliliğini yaptırmış en azından biri zor durumda kalır ve bu kadının yüzünden kendini çaresiz hissetmesin diye, emekli maaşından miras bırakacağı başka bir şeyi kalmamıştır. Her ne kadar Fatihin ölümünden sonra Cavidan iki göz yaşı dökse de, tencerenin 3 kuruş emekli maaşı ile dönmeyeceğine karar verir ve eski mahallesine taşınmak üzere harekete geçer. 39 yaşında dul kalmak onda farklı bir özgüvene yol açmıştır. Ve kızlarına aşıladığı hayali belki kendisi için hala geç olmadığını düşünür. Mahallenin çoğu tanıdık olduğu için, herkesle yeniden muhabbete başlar günlere davet edilir. Mahalle kadınları başta cavidana acısa da, aslında onun nasıl tehlikeli bir kadın olduğunu farketmeleri uzun sürmez. Cavidan, falcılık yaparken işi muska yazmaya büyücülüğe kadar dökmüş, eh haliyle milletin ocağınada incir ağacı dikmişti. Fakat falın büyünün cazibesiyle her geçen gün ortamı çoğalır, Para kazandıkça kazanır. Aslında ona bu konuda yardımcı olan birileri vardır. Tabi kide kızları Macide ve Cahide. Bir yere gitmeden önce Macideye, evde ne var ne yok (ev sahibinin kimliğide dahil) ev sahibine çaktırmadan kontrol edip, gerekli notları almasını tembihler. Cahide ye ise burç yorumlarını günlük olarak ezberletir. Insanları en zayıf noktaları burçlarından vurmak için. Ozamanlar sadece burç yorumlarını günlük gazeteler verdiği için sabah Cahide ilk iş olarak gazeteyi alır ve tek tek ezberler. Cavidan da altın günlerinde bunlara biribin katarak insanlara yorumlar. Haliyle herkesinde hoşuna gider. Artık altın günleri Cavidansız olmaz. Çünkü bir istihbarat gibi kızlarıyla en ince ayrıntısına kadar günün kriiterini yaparak ertesi günün, kadınlar toplantısına hazırlanırlar. Kızlar annelerini mutlu edebilmek uğruna biri sabah okula gider, diğeri öğlen. Çünkü artık bu hayatta annelerinden başka kimse kalmamıştır ve annelerinin tek geçim kaynağının bu iş olduğunu düşünürler. Öyle ki, Cavidan ve kızlarının ünü artık mahalleden taşmış, farklı mahallelere ulaşmıştır. Bu ekibin haftasonu dahil doludur. Bütün bunlara rağmen kızları okumaktan vazgeçmez, yıllar yılları kovalar ve kızları liseyi bitirir. Cavidan bu sayede hem evini almıştır hem de istediği ne varsa yavaş yavaş sahip oluyordur. Ancak hala kızları için kurduğu hayali gerçekleştirmeden ölmek istemese de, günün birinde kırmızı ışıkta durmayan bir arabanın kendisine çarpması sonucu, zamansız ölümle birlikte fani hayatta yüzünü bile görmekten haz almadığı kocasının yanına ulaşır. Gel gelelim liseyi bitiren iki kızı artık genç kız olmuştur ancak annesiz nasıl yapacakları konusunda henüz bilgi sahibi değillerdi. Annesi onları o kadar iyi yönetmişti ki, aynı şekilde devam ettirebilir miyiz? diye kendilerine her gün soruyorlardı. Eskisi gibi , falcılık muhabbetine rağbet kalmasa da tek tük iş çıkınca, Cahide gidip fal bakıyor ancak kimseyi annesinin ettiği gibi memnun edemiyormuş. Iki kardeşi bu saatten sonra çok zor günler bekliyormuş. Macide yi zaten oldum olası kimse sevmediği için, evine pek davet eden olmuyormuş. Çünkü çenesi o kadar düşükmüş ki, iyi geceler demeseler sabahlara kadar oturur, gözlerinden mi, içinde midir? Gittiği yeri çürütürmüş anın da nazar ışınlaması yaşatırmış. Birazda kavgacı bir tipi olsa da, onun yanında bir tek Cahide varmış. Kızlara annesinden kalan bankadaki parada suyunu çekince, eğir oturup doğru düşünmüşler ve ikisi de üniversite okumaya kadar vermişler. Belki bir diplomamız olursa en azından, iyi bir iş bulur sonrasında da kısmetimiz yardım ederse yuvalarımızı kurarız belki de demişler. Parasız nasıl yapacaklarını düşünürken, akıllarına babalarından kalan emekli maaşı gelmiş. Onunla da kıt kanaat geçiniriz hem de okuruz demişler. Ikisi de şans bu ya aynı okulu tutturmuşlar. Macide, annesinin ona verdiği görevlerden yola çıkarak en iyi yapabildiği şeyi yani bölümü seçmiş psikoloji. Cahide de Sosyoloji bölümünü kazanmış. İki kardeşte eğitimini tamamlayarak, iyi dereceyle mezun olmuşlar. Birbirlerine olan desteklerini bir an olsun bırakmayıp, bundan sonra ne yaparız diye düşünürken, Macide ve Cahide kardeşlik güçlerini birleştirerek, ünlü bir muhitte kendilerine ait bir ofis açmışlar. Macide iyi bir Psikolog olurken, Cahide de Aile danışmanı olmuş. Bu hayatta ne olursa olsun birbirlerinden ayrılmadan, annelerinden kendilerine gelen ceza olarak gördüklerini bu ödülü, hem eğitime hem de kariyere çevireceklerine, annelerinin mezarının başında söz vermişler. Sonrasında evlilik hayatı ile ilgili fazla seçici olduklarından dolayı, bekar, özgür ve ayakları yere sağlam basan kadınlar olmak daha cazip gelmiş ikisine de. Evet bir villaları, şoförleri, yardımcıları olmuş ama annesinin kurduğu zengin koca hayali ile değil, tırnaklarıyla kazıdıkları bu hayat ile....
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.