Şımarık Ana Kadın Karakter Alarmı...
Bu aralar hictorical romance denilen tarihi romantik kitaplara sarmış bulunmaktayım. Bu tarzda kitap okumak istiyorsanız tavsiye ederim.
Konu şu şekilde ilerlemekte…
Jamie Cambell, adaleti sağlamak için kan döken bir liderin, kuzeni ve feadisi. Bir nevi komutan polis karışımı biri. Dönemin adalet anlayışının günümüzden çok farklı olduğunu unutmamakta fayda var. Örneğin, kanunsuz birinin saklanması için yer göstermiş olsanız dahi olduğunuz klan yerle bir edilir ve ölüme mahkum edilirsiniz. Yani şu an barbarca dediğimiz ama o dönem uygulanan katı kurallar içeren bir adalet anlayışı hakimler.
Caitrina Lamont da ana kadın karakterimiz. Fazlaca şımartılmış, bir dediği iki edilmemiş, 3 erkek kardeşi ve babasıyla bir nevi klanın kraliçesi gibi ortalarda süzülerek gezen çok güzel bir kadın. Tabi bu güzelliği kapısında evlenmek için sıraya girenlerin olduğu ve babasının artık evlenmesi için söylenmeye başladığı bir zamanda bir şekilde Jamie ve Caitrina’nın yolları kesişiyor ve olaylar Caitrina’nın babasının bir kanunsuzu koruyup öldürülmesiyle karmaşıklaşıyor.
Şimdi gelelim benim yorumuma.
Normalde bu tarz kitaplarda genelde her şey hayalidir ve karakterler sadece dönemin hitap ve yaşayış tarzını yaşarlar. Ama ilk kez bir tarihi romantik bir romanda 
Monica McCarty 'in kitap sonunda belirttiği ve gerçek yaşanmış bir hikayeye romantik hayali sahneler ekleyerek okumamıza olanak sağlamış olduğunu gördüm. Tabi Caitrina denilen bir karakter yok. Ama Cambell ve düşmanları arasında yaşanan o toprak savaşları gerçek tarihte yaşanmış olaylar olduğuna dair vermiş olduğu özet bilgilere bayıldım. Yani bazıları için çerezlik kitap olarak adlandırılan bu kitap bir yandan bana tarihin kapılarını aralayıp ufak bilgiler vermiş oldu.
Ekstra olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim. Caitrina kadar şımarık bir karakter hayatımda okumadım ben. Jamie ona karşı tek bir kötü adım atmamışken ve ona ihanet etmemişken Caitrina sürekli adamı kendinden uzaklaştıracak saçmalık ötesi hareketlerde bulunuyordu. ‘Sana güveniyorum.’ dedikten sonra bunun tersini yapıyordu. Sürekli adamı çileden çıkartıp asla özür dilemeden hatta zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyordu. Ee bu bir süre sonra sinir bozucu bir hal almaya başladı.
Benim kitapla ilgili tek eleştirim şu: Caitrina gereğinden az süründü. Yani biraz sert bir cümle oldu farkındayım. Ama Jamie sürekli yapmak zorunda olmamasına rağmen o mutlu olsun diye kendinden ödün verirken hanımefendi şımarıkça davranıp sürekli istediği olsun diye kavga çıkartıyordu. Keşke iki gülüşle kendini affettirmeseydi de gerçekten Jamie gibi uğraştığını görebilseydik. Yani kitapta Jamie eğer Caitrina için çabalamasaydı Caitrina çoktan daha kötü halde olup ilişkileri başlamamış olurdu. Keşke biraz da çabalayan kadın karakter okumuş olsaydık.
Kitaplarda kadın karakterin haksız olmasına rağmen kendini affettirmek için en ufak çabada bulunmaması olayı son zamanlarda sinirimi bozuyor. Erkek yaptığında günlerce, aylarca süründüren kurgular (ki bu kitapta Jamie yapmadığı şeyler yüzünden süründürüldü) kadın yapınca iki gözyaşı ve bir tek özürle hemen affediliyor şeklinde yazılmış olması çok üzücü. Sadece eşit davranmakta fayda var. Yani bunlar benim kişisel düşüncelerim.
Bunun dışında kitabı sevdim ve ilk kez okuduğum İskoç tarihi romantik kitap olduğunu söylemeden geçmeyeyim. (Diğer milletlere ait tarihi romantik okumuştum ama İskoç tarihi bir ilkti.)
Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar.
Sevgiler
·
233 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.