Yaşar ne Yaşar ne Yaşamaz'ı yıllar önce radyo tiyatrosu oyunu olarak dinlemiş ve bu beni çok etkilemişti. Hatta öyle ki Kendi kendime olmaz öyle saçma şey diye söylenmiştim. Ama bugün bu kitabı bitirdiğimde anlıyorum ki oluyormuş öyle saçma şey.
Günümüz Türkiyesi ve eski Türkiye'ye bakınca değişen şeyler var . Simalar kişiler. Yani dedemiz gelmiş geçmiş babamız gelmiş biz gelmişiz. Bizler sizler onlar değişmiş ama değişmeyen tek şey düzen.
Çekilen acılar hep aynı acılar; acıları çekenler farklı kişiler Özallar gelmiş Demireller gelmiş Ecevitler gelmiş vs. vs. Değişen hiçbir şey olmamış.
Kitapta radyo tiyatrosu oyunundan farklı olarak yaşar yaşamaz'ın gözü açılmış önemli bir kişi olarak mapushaneden çıkması bir okur olarak benim hoşuma gitti. Son olarak "hepimiz istesek de istemesek de biz Yaşar Yaşamaz 'ız."