Geleceğe dair “öngörü “ler üretebilmemiz için “yanılgı”nın da bir erdem olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bir görüşe göre “insanlık tarihi, yanılgıların tarihidir.” Eğer “yanılgı” diye bir şey olmasaydı, tarih boyunca savaşlarda yenilmiş veya dağılmış tek bir topluluk dahi var olmazdı. Oysa tarihe bakınca bu durumun tam aksi yönde bir tabloyla karşılaşıyoruz: Tarih boyunca en güçlü uygarlıklar ve imparatorluklar, zaman içinde tekrarlayan yanılgılar sonucunda yeryüzünden silinmişlerdir.