Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
·
Puan vermedi
Günümüze kadar toplamış, birikmiş ve uygulamaya koyduğumuz ahlaki kurallar bütününü, toplumsal yaşamı kurduğumuzdan beri kullanırız. Bu kurallar ne bize özgüdür aslında ne de başka bir topluma. Toplumlar incelendiğinde, onları oluşturan özellikler uzak bir coğrafyanın diplerinde yaşayan kabilelerde de görülebilmekte. Frazer de verdiği örneklerde bunlara sıkça değiniyor. Asıl görmek istemediğimiz şeylerden biri de, dini kurallar olarak kabul ettiklerimizin de bu bütün içerisinden ayrılıp geldiği. Daha çok gelenekleştirilen yazılı yazısız kurallar; Avustralya'da, Malenezya'da, Afrika'nın ücra köşelerinde, Amerika'nın balta girmemiş ormanlarında yaşayan; barbar, yamyam, ilkel olarak nitelendirdiğimiz insanların da kullandığını görebiliyoruz. Büyü, lanet, beddua gibi mistik bir yöne kaydırılan veya anlamlandırılamayan, açıklanamayan korku ya da inanç ögelerinin kökünde de, aslında dünyadaki diğer toplulukların yaşayışlarının birer parçası olduğunu Frazer açıklıyor. Bizim toplumumuzdaki basit ögeler olan; tahtaya vurma, nal, nazar boncuğu, ters ayakkabı ve birçok günah kabul edilen davranışlar, tabulaştırmaya dayanıyor. Kurban törenleri, ziyaretler, giyim kuşam...tabulaştırılan şeyler tamamen ve bunların tümü istek, arzu ve öyle olduğuna, olmasına inanma niyetimiz. Ve yine her şeyin özünün dayandığı nokta KORKU'nun kendisi.
Tabu
TabuJames G. Frazer · Can Yayınları · 2022170 okunma
·
258 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.