Sezai Karakoç 'un kaleminden Yunus'u dinlemenin zevkiyle bir çırpıda okudum kitabı. Şiir gibi geldi satırlar. Tabi bir şair başka bir şairi anlatınca satırlar da mısraya dönüşüyor.
Üstad'ın kitabına inceleme yapmaya bizim sözcüklerimiz kiyafesiz kalır. Nâçizâne bir şeyler karalamak istedim sadece.
Kitap temelde iki bölümden oluşuyor. Ilk bölümde Yunus'un yaşadığı dönem ve ortamdan, şiirinin özelliklerinden ve motiflerinden , etkilendiği birkaç isimden, mısraların görünen ve görülmeyen anlam derinliklerinden, Yunus'un sanatından bahsediliyor. Yunus'la ilgili bildiğimiz bazı olayların halk tarafından şiirselleştirilmesi anlatılıyor. Kısaca ilk bölüm bazı incelemelerden, tespitlerden oluşuyor.
Ikinci bölüm ise Sezai Karakoç 'un seçtiği Yunus Emre şiirlerinden oluşuyor.
Kitabı aldığımda ilk şiir kısmını okudum. Sonra ilk bölümü okuyunca, özellikle Karakoç'un bazı mısraları yorumladığı kısımları, tekrar şiirleri okudum ve ilk okumada göremediğim bazı incelikleri görebildim. Mısraları daha derinden hissettim. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Bu incelemeyi Yunus Emre mısralarıyla bitirmek istiyorum. Kitabın 102. sayfasında yer alan 'Baştan Ayağa Yâreyim' şiirinden:
Ben Yunus-u bîçareyim;
Baştan ayağa yâreyim;
Aşk elinden âvâreyim;
Gel gör beni aşk neyledi.
