Gönderi

"TAMIA. O yazarken görebiliyordum, adım ortaya çıkana kadar gökte birleşen görünmez çizgileri görebiliyordum. Ben, adım gökyüzünü kaplayana kadar. 'Görebiliyor musun? Adını orada görüyor musun?' 'Evet, görebiliyorum' dedim nefes nefese. 'Tamam, şimdi iyice bak, net olarak gördüğün zaman gözlerini kapat, adının fotoğrafını çek ve burada sakla.' Parmak uçlarıyla alnıma dokundu. 'Ve buraya.' Sonra da göğsüme, kalbimin üstüne bastırdı. 'Hiç unutma.' Aklımın bu anıyı saklaması için gözlerimi sımsıkı yumdum, kalbimin de unutmaması için dua ettim. Aklıma ve kalbime kaydettikten sonra ona döndüm, gözleri kapalıyken onu seyrettim, onun da fotoğrafını sakladım. Ona da aynısını yaptım: Dağınık kahverengi saçları, yumuşacık teni, dümdüz, ince burnu, uzun, siyah kirpikleri, geniş ve kusursuz ağzı. Bu resmi beynime kazıdım, sonra gözlerimi kapatıp, aklımda ve kalbimde, bana yıldızları veren çocuğun fotoğrafını çektim."
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.