Gönderi

Mektup 5'e Cevap - Sevgi emek değildir, sevgi yaşama hâlidir
Ulukam; Armağan olsun sana Gecenin yıldızları Armağan olsun yeni doğan gün Mavi gökyüzü Sıcak kumsallar Yanar kavrulurum Düş denizlerinde oysa Bak bahar geldi artık Elmalar çiçek açtı Erikler, şeftaliler Toprak ısındı Yollara düşme vakti O gözleri şehlayı Yedi iklimlerde ararım Rüzgârda kokusu var diye Her iklim başka kokar Her mevsim başka Armağan olsun sana... Bir yazının, resmin, fotoğrafın, şiirin velhasıl san'at eserinin mutlaka iç devinimi olmalı. Eseri ortaya koyan her kimse, önce bu iç devinimi yakalamalı, sonra bir yerlerinden kendini dâhil etmeli ortaya konulanla. Önce kendini ortaya koyup, sonra devinim arayanlar bir yere ulaşamaz, kendinde kalır. İç devinimde karşıtların birliği, bilenin bilmeyene iletisi, anlamı yaratanın anlamı ulaştırmak istediği kişiye şifresi vardır. Eğer bu şifreler olmazsa, o zaman sanat eseri olmaz. Bana dersin ki şimdi birkaç örnek ver, örnek o kadar çok ki. Yunusun şiirleri, Baki'nin Kanuni Sultan Süleyman Mersiyesi, Aragon'un Zaman Sensin şiiri, Emir Kusturica'nın Çingeneler Zamanı, Tarık Buğra'nın Yağmur Beklerken'i... Bunlarda hep vardır, karşıtların birliği... İnsanların da bir iç devinimi vardır ve karşılıklı olarak sağlıklı bir iletişim kurulması için bu iç devinimin yakalanması gerekir. Bunun adına da sevgi diyelim, yaşanır sadece. Sevgi emek değildir, sevgi yaşama hâlidir... Eyvallah...
Sayfa 72 - Matbuat Yayın, 2. Basım - Aralık 2016, BÖLÜM 1, Mektuplar
··
129 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.