Barış Efendioğlu Bir plağınız olsaydı onu çaldığınız zaman eski sahibi karşınıza çıksaydı, sohbet etseydi sizinle ister miydiniz?
Merhaba sevgili kitap kurtları bugün sizlere farklı bir deneyim yaşadığım roman tarzında yazılmış bir kitapla geldim
Başkahramanımız Enis. 10 yaşında annesini, 20 yaşında babasını, 30 yaşında ablasını kaybedince 40 yaşında sevdiğinin ölmemesi için onu Londra'ya gönderir. Kendinin ise rutinleri vardır ve bunun dışına çıkmayı sevmez. Mesela cuma günü içme, cumartesi çapkınlık gibi. Kitapta da hep geçirdiği haftasonlarından bahsediliyor.
Plak merakı olan Enis'in eline farklı bir plak geçer iğnesi ile birlikte. Bu iğnenin özelliği plağa değdiği anda bir öncekini sahibi senin yanında beliriveriyor. Burada karakterlerle olan sohbeti anlatılıyor. Hoş sohbetler olaylar silsilesinde ilerlerken farklı bir son sizi karşılıyor.
Yalnızlık insana ne zor şeyler yaşatıyor diye düşünmeden edemedim. Karakterler arasında en çok Sine önemliydi. Ve bunun önemi ise kitapta saklı.
Kitap bana imzalı geldi ve imza da Arbük ile diyordu. Başta kitap karakteri sandım ama kitabı okuduktan sonra imzayı tekrar okuduğumda anladım. Kitapta beni rahatsız eden tek nokta olayların rakı masasında yaşanması ve bu sofranın cuma gününe denk gelmesiydi. Bunun dışında kurguya baktığımızda güzel bir kitaptı. Farklı bir deneyim yaşamak isteyenlere tavsiyemdir
Enis kimleri çağırdı, kimlerle arkadaşlık etti? İşin özü neydi? Enis gerçekte kaç yaşındaydı? Tüm bu soruların cevabı kitapta
Yazarımızın kalemine sağlık
