Gönderi

542 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Nazi ordusunda ve CIA da görev yapan Türkistanlı
Kitap Türkistan'da doğup önce Kızıl Ordu da sorna Nazi ordusunda savaşan, savaşı Nazilerin kaybetmesiyle ABD'ye davet üzerine giden Ruzi Nazar ın biyografisini anlatıyor. Ruzi Nazar casusluğu Orta Asyadaki Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığı için yaptığını anlatıyor özetle. Ancak kitapta benim dikkatimi çeken bölümü kısa bir özetle paylaşmak istedim. Türkistan'daki İslami geleneğini Ruzi Nazar, ABD Başkanının kızı ile paylaşıyor. Türkistan'daki evlilik geleneği insanlık suçu bir gelenek olduğunu anlatıyor. ABD ye davet edilen Ruzi Nazar orada ABD başkanın kızı Ethel Roosevelt in kendisini davet etmesi üzerine görüştüler. Bayan Roosvelt, Ruzi'ye Orta Asya'da kadınların Arap ülkelerinde ve İran'da olduğu gibi siyah çarşaf giyerek yüzlerini ve bütün vicudlarını kapatıp kapatmadıklarını sordu. Ruzi ona Türkistanlıların büyük çoğunluğunun Müslüman olduğunu, fakat İslam anlayışlarının İranlılardan ve Arapların çoğundan değişik olduğunu, Orta Asya İslamı'nın daha çok Sufizimden ve Türklerin eski dini Şamanizimden etkilendiğini belirtip, bu İslam anlayışının daha hoşgörülü ve daha esnek olduğunu söyledi. Orta Asya'nın Müslüman göçebelerinde kadın-erkek ilişkilerinin daha da esnek ve serbest olduğunu ifade etti. Ruzi önce Timur'un kim olduğunu anlattıktan sorna, Timur döneminde onun eşi olan imparatoriçenin, imparator devlet yönetimiyle meşgulken hep onun yanında bulunduğunu,  yabancı elçileri dahi, eşiyle birlikte kabul ettiklerini açıkladı. Bayan Roosevelt, Batı toplumlarında kadınların asırlar boyu baskı altında tutulduğu ve ikinci sınıf muamelesi gördüklerini,  ancak son iki yüz yıl içinde ilerleme kaybettiklerini belirtti. Ruzi şöyle devam etti: "Sufilere göre kadın ile erkek arasında  fark yoktur. Ancak katı din adamlarının etkin olduğu dönemlerde onların toplum içinde etkisinin artması ile kadınlara baskı artmıştır. Kominsitler Türkistan'a felaket getirdiler, ancak bazı konularda çok olumlu işler yaptıklarını inkâr etmek yanlış olur. Mesela kadın-erkek eşitliğine çok önem verdiler" demiştir. Ruzi, Türkmenistan ile ilgili de bir adeti şöyle anlattı: Köyde bir adet vardır. İki genç evlendikleri gece ilk defa beraber olduklarında, genelde kadında bir kanama olur.  Erkek kana bulanmış çarşafı dışarda bekleyenlere göstermek zorundadır. Kanama olmamışsa bu, gelinin bakire olmadığının delili sayılır ve facia o zaman başlar. Eşi,  eşinin annesi, babası ve diğer akrabaları, kendi anne babası, kardeşleri ve bütün yakınları orada yüz çevirirler. Hiç kimse onunla konuşmaz. Sanki o bir cüzzamlıdır; öldürücü bir bulaşıcı hastalığa yakalamıştır. Bu manevi işkence günlerce devam eder ve buna dayanamayan gelin,  kendi yakarak intihar eder. Böylece eşinin ve tarafların namusunu temizlemiş olur. Kızın masum olması halinde dahi durum değişmez ki genelde masumdur; fakat masumiyetini hiç kimseye anlatamaz.  Gerçi komünistlerden önce de Sufiler ve aydın bazı din adamları bun korkunç geleneğe karşı çıkarak yasaklanması için gayret göstermişti. Ancak bunun tamamen yasaklanması ve bu tür olaylara engel olunması komünistler zamanında olmuştur"  demekteydi.
Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk Casusu
Ruzi Nazar: Cıa'nın Türk CasusuEnver Altaylı · Doğan Kitap · 201340 okunma
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.