#kahvelikitaplaaryorumluyor
4.5/5
" Ne kadar uzağa koşsam da, senden kaçmaya çalışsam da, gittiğim her yerde sen varsın. Sen gördüğüm her şeysin. Sana aşık olmak aynalarla dolu bir eve hapsolmak gibi küçük fare."
Bildiğiniz kedi - fare oyunuydu. İki karakterde aslaa bakın asla normal değiller. Biri kaçmayı seviyor, biri kovalamayı.
Aralarındaki hoş bir ilişki değil ama her iki karakterde birbirleriyle aynı yerlerde bulunmadıkları sürece ayrı ayrı yaptıkları işlerden ötürü güzel karakterler.
Yanlış anlaşılmasın ben kitabı sevdim. Zaten kesinlikle bildiğiniz dark romance bir kitap. Kitabın ön sözü olarakta belli başlı uyarıları da mevcut o yüzden bu türü sevmeyenler için asla uygun değil.
Adeline, bir yazar ve bir imza gününde takipçisi olacak olan kişi Z (Zade)'nin onu görmesiyle başlıyor her şey.
Zade, toplumca kabul görmeyecek suçluları ortadan kaldırmayı kendine görev edinmiş gizli bir örgütün lideri.
Zade, bir cani infazcı ama öldürdüğü insanlar ki insan demek istemiyorum çünkü bana göre değiller ölümü hakediyorlar diyebilirim. Çünkü hepsi çocuk istismarı yapan yaratıklar. Zade'in sevdiğim tek güzel yanı bu.
Adeline, her ne kadar kendi halinde biri olsa da aslında asla değil. O da tam bir psikopat, yani az değil takip ediliyor olmaktan evine girilmesinden her ne kadar hoşlanmıyor korkuyor gibi olsa da aslında bu durum onun hoşuna gidiyor. Ve aslında kendisi acıdan ve korkudan besleniyor. Her defasında Zade'den daha fazlasını bekliyor.
Farklı bir ilişki anlayışları var.
Bu ikilinin ilişkisini birazcık gözardı edelim çünkü sadece bu yok kitapta. Adeline, büyükannesi ve büyükbabasının evinde yaşıyor. Ve şöyle de bir bilgi vermeliyim ki Adeline 'ın büyük büyükannesinin de bir takipçisi varmış.
Ben devam kitabını merakla bekliyorum çünkü çok iyi bir yerde bitti ve devamı nasıl ilerleyecek çok merak ediyorum.
" Bir seçim yapmam gerekiyordu ve yanlış olanı seçeceğimi zaten biliyordum."