Gönderi

622 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Oblomov... İşte etkisinde kaldığım her gün her an sabırsızlıkla diğer sayfalara geçmek istediğim bir eser daha... Öyle güzel bir eserdi ki okumak için can attığım. Sürekli karşıma çıkan okunması gereken eser diye gördüğümdü. İyi ki okumuşum. İlk başta çok merak ederek alsam da acaba sıkılır mıyım?, Akıcı mı? , Okuyanların dediği kadar iyi bir eser mi diye sorardım kendi kendime, tereddütte idim yani. Fakat öyle bir aktı ki eser, o kadar güzel alıntılar paylaşabilirdim ki aslında ama okurken alıntı paylaşmak için kitabı bırakmam gerekiyordu anlık da olsa ama bırakamıyordum sanki bıraksam anın büyüsü bozulacakmış gibi geliyordu pek tabii bazen alıntıladım en azından elimde olsun dedim. Kitapların altını çizmeyi pek sevmem. İlk başlarda yapardım canım isterse açar açar altı çizilileri okurum diye ama sonra bıraktım çizmedim... Neyse... Oblomov ben hayatım da böyle bir karakter görmedim. Bence gerçek olmalı dedim kurgu da olabilir ama bu kadar bizden bu kadar içten bir karakter gerçek olmalı dedim ve öyleymiş ben bilmiyordum sadece tahmin yürütüyordum. Zira son sayfada şunlar yazıyordu; "-Zekâca kimseden aşağı değildi, dedi. Tertemiz, billur gibi bir ruhu vardı. Asil heyecanları olan bir insandı. Ama hiçbir şey yapmadı. -Niçin? Ne yüzden? -Ne yüzden mi?.. Oblomovluk! -Oblomovluk mu? O da ne demek? -Biraz zihnimi, anılarımı toparlayayım da anlatayım; sen de yazarsın, belki birisinin işine yarar." Ştolts dostuna işte bu okuduğunuz hikâyeyi anlattı. Dost ise yazardı...
İvan Gonçarov
İvan Gonçarov
Oblomov
Oblomov
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,6bin okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.