1945 Agustos'unda Ikıncı Dünya Savaşı 'nin bitmesine Almanya'nin yenilmesine ve geri çekilmesine rağmen Amerika Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası attı Ilk anda Hirosima'da 140 bin,Nagazaki'de 70 bin kişi öldü. Daha sonra radyoaktivitenin ve gama ışınlarının etkisiyle ve hastaliklarla birlikte bu sayı 200 bini geçti. Işte bu roman birinci ağızdan, olayı bire bir içinde yaşayan bir doktor tarafından yazıldı : Takaşi Nagai Kendisi o sırada laboratuardaydi. Saat 11.00 gibi büyük bir gürültü ve patlama ile enkaz altında kaldı. Dışarda olanlar o anda kavrularak öldüler. Yaralanmasına rağmen hemen harekete geçerek hayatta kalan sağlıkçılara birlikte insanlara yardım etmeye başladılar. Tıp fakültesi ve hastanenin tamamı yıkılmış, yaklaşık 800 sağlıkçı yaşamını yitirmişti. Hayatta kalan bir avuç kişi hem kendilerine hem de diğer insanlara yardıma koştular. Nagai,eşinin ve iki çocuğunun öldüğünü iki gün sonra öğrendi. Bu çalışmalar sırasında durumu, hastalıkları, atom bombasının etkilerini raporlamaya başladı. Işte bu kitap o raporlara dayanıyor. Yazıldığı sene Amerikan işgali olduğu için yayımlanmasına izin verilmedi. 1949'da yayımlanan eserde koyu bir Katolik olan Nagai'nin her şeye rağmen umudunu yitirmemesini okuyoruz. Yazar maalesef olaydan beş yıl sonra lösemi nedeniyle ölüyor. Kadavrasini da bilimsel araştırmaların yapılmasi isteğiyle tıp fakültesine bağışlıyor. Şu anda Nagazaki'de Takaşi Nagai adına bir barış ödülü düzenleniyor. Aynı zamanda bir müzede açılmış. Hayatta kalan tek çocuğu ve ondan olan torunu bu çalışmalarla ilgileniyor. Savaşın asla kazananı olmuyor. Tek kazanan silah tüccarları. Bombayı atan pilot öldükten sonra mezarına saldırı olmasın diye mezar istememiş, yakılmış ve Manş Denizine savrulmuş külleri. Tarih bazılarını çok güzel anarken bazılarını da tarihin karanlık çöplüğüne yollar.

Nagasaki’nin ÇanlarıTakashi Nagai · İthaki Yayınları · 20221,036 okunma

·

160 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nazan Türk