Geçmişte kalan birini düşünmek gerçekten mümkün müdür? Birbirimizi sevdiğimiz sürece en önemsiz anların, en hafif acıların bile bizden korkup geride kalmasına göz yummamıştık. Sesleri, kokuları, gün ışığının nüanslarını, hatta birbirimize açıklayamadığımız düşünceleri bile alıp götürmüştük, böylece canlılıklarını yitirmediler. Bugün dahi bize acı ya da sevinç veriyorlar. Bir anı değil;
söndürülmez ve yakıcı bir aşk, geriye çekilmek, gölgeye ya da bir kuytuya sığınmak imkansız.