Düşlere dokunmak mümkün olabilir mi?
Düşünüyorum öyleyse var mıyım?
Yoksa ben düşündüğüm için sizler mi varsınız?.
Kitap öyle güzel anlatılmış ki zaman tünelinden geçmişsiniz ve oradasınız hissiyatı veriyor.
İhsan Oktay Anar tarzı denen bir şey var.
Öyle ki yazar ilk 20 sayfa ağır Osmanlı Türkçesi kelimelerle sizi yormak istiyor. İstiyor ki sabırlı mısın? Eğer sabırlıysan bu maceraya çıkmaya hak kazandın demektir :)
Artık Uzun İhsan Efendinin dünyasında gezebilir,
Soğuğu iliklerine kadar hissedebilir,
Lağımcılarla yerin altını kazabilir,
Bir anda kendini Teşkilat-ı Mahsusa'da bulabilirsin.
Bu arada sembollerin kitaba ayrı bir hava kattığını unutmamak gerekir. Örneğin; yakalanan bir casusun vereceği bilgiler karşılığında padişahtan Dairenin çapı olan 3.14 sayısını 666 haneye kadar hesaplayabilecek birini istemesi bunlardan biri. Anlıyoruz ki 666 Kitab-ı Mukaddes' te aslında şeytanın sembolik sayısı. Yazar burada bu sayıyı bilerek kullanıyor. Kitabın sizinle oyun oynaması kadar güzel bir şey yok. İşte bu yüzden İhsan Oktay Anar kitaplarını seviyorum :)
Sözlüğü bırakmanın yararlı olacağı kanaatindeyim.
ebediyenedebiyat.blogspot.com/2012/03/puslu-k...
Keyifli okumalar..
·
92 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.