Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bazen ne yaparsan yap olmuyor ... bazen ne yaparsan yap olmayacak, biliyorsun. Her tohum çatlamıyor. Her fidan köklenmiyor. Sen elinden geleni yapsan da o çiçek o yeri sevmiyor işte. Elinden geleni yapman umduğun sonucu alacağın anlamına gelmiyor. Ve bırakman gereken bir an var, tuttuğun ellerini kesmeden. “bırakmak” kelimesi kalbini yoruyor bırakabilsen hafifletecekken. Zihnin soruyor: “nesin sen küçük prens’in evreninde bütün gün rakam sayan gezegen sahibi mi? Oturup sayacak mısın üç koydum üç almadım buralardan diye.” “tamam,” diyorsun “parmak hesabı yapmayalım da ortalamada bir denklik olsaydı bari.” neyse ki şarkılar var zihnin seninle helalleşemese de sezen gelip “hiç olmazsa ince bir kabuk bağlasın azıcık eşitlik sağlasın” deyiveriyor. İnsan elmayı sevdiğinde elma da onu sevsin istiyor. Elma sevmiyor, tohum çatlamıyor. Günlerce uğraştığın çamur çatlıyor ama içinde hava kaldığında. Saatlerce uğraştığın yemek ocakta unutulup yandığında “boşver” diyemiyorsun. hele duyarlı bir insansan. Toprağa o tohumu ekenden sana ulaştıran market görevlisine kadar bir özür borcu oluşuyor içinde. Uykundan uyanıp yazdığın yazı sakil ve çirkin kaldığında içinden çıkan hayal kırıklığı sesi kedini bile ürkütüyor. Ama güzel şeyler de oluyor yaşamda. Birileri cömertçe gülümsemesini sunuyor birileri yeni çiçekler getiriyor umudunu kestiğin bahçelerine, biri senin için ağaç dikiyor elleriyle biri yemeğini paylaşıyor, biri ilhamını, birinin duası oluyorsun, bir diğerinin umudu, biri gelip merdiven uzatıyor oturmaktan bacaklarının uyuştuğu çukura durduk yere. Neden bunlar oldu diyor musun? Yaşamda kaldıkça bırakabilmeyi öğreniyorsun günden güne çatlamayan tohumlar, kutsalsınız. Kaçan ilmekler patlayan çamurlar kutsalsınız. Yaradılış ağacının meyvesi, hele sen! Yanan yemek kutsallığın ateşini tattın çarpık yazı, senden sonra gelenin önünü açtın. Sizinle artık helalleşebiliriz. Belki bırakabilmek kaçan ilmekler için yaşamın seni söktüğü yerdir. Çrgü bittiğinde tutabildiklerimiz kadar bıraktıklarımızla da şekillendiğimizi uzaktan bakıp görürüz belki. Ve şöyle deriz, “ne güzelmiş bak bırakabildiğim anların deseni” A. Karaçay
··
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.