Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

''... Hâlâ sağlıklı düşünemeyecek kadar mutluydum. Sadece oturup ona baktım. 'Ama benimle evlenmek istiyorsun değil mi?' dedim. 'Seninle evlenmek istiyorum Malda, çünkü seni seviyorum; çünkü sen gençsin, güçlüsün ve güzelsin, çünkü çılgın ve tatlısın tıpkı sevdiğin o yabani çiçekler gibi mis kokulu ve nadidesin. Çünkü sen kendine özgü bir tarzı olan hakiki bir sanatçısın, güzelliği gören ve onu başkalarına aktaran. Seni bütün bunlar nedeniyle seviyorum; çünkü aklı başında ve asil ruhlu birisin ve kolay arkadaşlık edebiliyorsun. Seni yemek pişirmene rağmen seviyorum!' 'Peki nasıl yaşamak istiyorsun?' 'Başlarda burada yaşadığımız gibi. Huzur ve nefis bir sessizlik vardı. Güzellik, sadece güzellik vardı. Mis gibi ahşap kokusu, çiçekler, güzel ve hoş kokular... vardı. Ve sen vardın, senin güzel varlığın... Gerçekten zarif nakışlara kendinden emin bir şekilde dokunan narin beyaz parmaklarınla, her zaman şık giyinen sen... Sana o zaman âşık oldum. Yemek pişirmeye başladığında sinirlerim bozuldu... Kendi kendime dedim ki, 'Bu kadını seviyorum; onu aşçı olarak da sevip sevmediğimi bekleyip göreceğim.' Ve seviyorum sevgilim... Seni her zaman seveceğim, bana hayat boyu yemek pişirmekte ısrar etsen bile!' 'Ah, hiç ısrar etmiyorum... Yemek pişirmek istemiyorum. Çizmek istiyorum! Ama ben zannettim ki...' 'Bir erkeğin kalbine giden yolun midesinden geçtiği her zaman doğru değil hayatım, en azından tek yol bu değil... O halde benim hatırım için bu işten vazgeçebilirsin. Bunu yapabilir misin tatlım?' Yapabilir miyim? Yapabilir miyim? Hayatta gerçekten böyle bir erkek var mı? ...''
Sayfa 65 - Can Yayınları
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.