Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

78 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
The Black Cat
Kara kedi öyküsünde zalimlerin er geç belasını kanattigi yerden bulduğunu görüyoruz ama işte olan, arada kalmış mazlum canlılara oluyor. İkinci öyküde işine aşırı bagliligiyla bilinen bir ressamın, eşinin canlı denecek kadar çizdiği portresini hırsla çizerken gerçekte eşinin günden güne eriyip soldugunu ve öldüğünü farketmemesine tanık oldum. Yani bu öyküde hayatta amaclarimiza ulaşmaya çalışırken sevdiklerinizi ve bizi sevenleri ihmal etmememiz gerektiği vurgusunu gördüm. Üçüncü öyküde hayatının çoğunu kütüphanede geçirip gerçek hayattan kopmuş olan Egaeus adında bir adam var. Onun Berenice adlı kuzeni ise günün tadını çıkaran neşeli bir kız ama o kız, günden güne hasta olup epilepsi oluyor. Ondan sonra da Egaeus, monomani hastalığına yakalanıyor. Egaeus'un, yakalandığı bu hastalıkla zihninde yaşadığı mücadele birebir öyküde ifade ediliyor. Kızın hergun hastalığıyla bitap düşmesine rağmen o, kıza evlenme teklif ediyor. Kızı sevip sevmediğini dair düşüncelerinin beyninde netleşmemesine rağmen. Kızın ölüm haberi kendisine geldiğinde ise kızın yanına gelip solgun dudakları arasındaki gülümsemesiyle gözüken dişlerinin kendisinde bıraktığı etkiyi sanırım o, daha iyi kavrıyor. O, o zaman monomani hastalığından dolayı bu gülümsemeyi kafasına takmış olduğunu düşünmüş olmalı. Fakat aslında kızın ölümünden önce yaşadığı mutluluğun son ibaresi olarak kalan bir tatlı tebessümmüş meğer diye düşündüm öyküyü okurken. Derken Egaeus hizmetçinin getirdiği, duyduğu haberden çok daha farklı bir haberle karşı karşıya kalır. Ve bu haberin altında yatan nedenin hemen yanıbaşında bulunan kutunun içindekilerle ve kendisiyle bağlantılı olduğunu anlayınca şok yaşar. Ve bana da bu öykü, ilginç sonuyla şok yasatir. "but why was it there, now, on the table? and why was I shaking like a leaf as I looked at it? Why was my hair standing on my head?" "(ama neden şimdi orada, masanın üzerindeydi? ve ona bakarken niçin bir yaprak gibi titriyordum? Kafamda saçlarım niçin havaya dikilmişti?)" Son öykü de ise iyice içim daraldı. Veba, maskeli balo, bol kan içeren ölümler silsilesi. Açıkçası benim anladığım bunlar. Yazarın öykülerinde kendine has bir tarzı var, gözüküyor. Ben bu kitabın karbon yayınlarının ing.kitabini değil de penguin readers serisinin 44 sayfalık kitabını okudum. Keyifli okumalar, dilerim.
The Black Cat
The Black CatEdgar Allan Poe · Karbon Kitaplar · 20182,129 okunma
·
421 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.