"Günaydın millet. A bu da ne? Kollarım, bacaklarım küçücük! Bir dakika, ne! Böceğe dönüşmüşüm! Her neyse. İşe geç kaldım. İşime yetişmeliyim."
Öncesinde, hayır. Kitapta böyle bir alıntı tabii ki yok. Ama Dönüşüm kitabını rafımda gördüğüm her an aklımdaki bu sahte alıntıyı Kafka'yla paylaşırım, ardından güleriz.
"Alemsin vesselam!" falan der çayını yudumlarken.
Konusu:
Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini yatağında kocaman bir böceğe dönüşmüş buldu.
Ah Samsa! Hayatımızda hepimiz en az bir kere huzursuz düşlerin ardından Samsa'ya dönüşmüşüzdür. Hepimiz küçük, sevimsiz böceklerdik bir dönem. Belki hala bir kaçımız öyledir. :D
Kitap herkese göre farklı yorumlanır emin olun. "Ne diyor yav bu adam?" diyenler de çıkacaktır. "Bu adam bir dâhi!" diyenler de.
Kitabı aylar önce okumama rağmen ani bir refleksle raftan çektim ve: "Kitabıma inceleme girmeliyim" diyerek zıpladım yerimden. Kitabı inceleme niteliğinde, okuyacak olanların ilgisini çekecek bir inceleme değildi belki de. Bu depresif/kara mizah -kimine göre- kitabı hafif eğlenceli kendimce içimdeki Kafka'yı memnun edecek şekilde yazmak istedim. Mutlu olduğunu düşünüyorum.
Teşekkürler.