Kaygıları boyunlarına dolanmış olarak yaşayan insanlar var bu kitapta. Toplumsal ilişkiler düzleminde silikleşmiş, görünmeyenler. Duyuları karşıya kelimelerle hissettirmede başarılı olan Füruzan bu kitabında da bol bol duyuları işliyor satırlarda. Derin atmosferleri olan hikayeler durağan bir hızda ilerliyor. Yalnızlık duygusu ise her an dipdiri çıkıyor karşımıza. Kaçınılmaz bir kötülük dünyasında, ruhun karmaşalarına son öyküde bir umut ışığı yakıyor. Dört öykü içinde en sevdiğim “Kanı Unutma” oldu.