Sarah. Açıkçası gerçek ismi öyle değil ama kendine öyle seslenmemizi istiyor. Kitabın başında öldüğünü biliyoruz ama olayımız bu değil. Mevzu bu ana gelene kadar yaşadıkları. Aşkları, evliliği, çocukları, arkadaşları. Herkesten aldıkları ve yaşam için feda ettiği her şey. Şahane aşk dolu bir evlilik, sevimli çocuklar ve umut dolu bir yaşam. Aslında her şey olması gerekenden iyi gidiyor. Ta ki ikinci evladına hamileyken öğrendiği o vahim hastalığa kadar. İşte o yorgunluk ve hüzün sürecide burada başlıyor diyebilirim. Theo bu sürede karısının ve evlatlarının arasında sıkışıp kalıyor. Çünkü artık hem anne hem baba olması gereken evlatları, hemde çekip çevirmesi gereken bir evi var. Sarah ise hüzünle karışılıyor bu durumu ama elindende bir şey gelmiyor malesef. Bazı anların kıymetini geç fark etmemeli insan. Yaşadığı ana tutunmalı, geçmişi geleceği kenara bırakmalı. Tamda bu duygular üstüne yazılmış şahane bir kitaptı. Ne kadar Sarah Theo'nun yaptığını kabul etsede, benim kalbim bunu kabul edemeyecek kadar sevgiye bağlı sanırım. Bilmiyorum empati yapmaya çalışıyorum ama duygularım izin vermiyor. Bu yüzdende anlayacağımı düşünmüyorum. Ahh Sarah mücadelenin tamamlandığını görmek isterdim gerçekten. Gerçek gücün kendinde olduğunu bilerek... Neyse sanırım spoiler verecek gibiyim. Susmanın tam zamanı!

Güçlü Olduğumuz İçin Bizim Başımıza GeldiThibault Berard · Yan Pasaj Yayınevi · 2022114 okunma

·

26 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gamze Yılmaz