Menkur denilen dağda bir su kaynağı
yanınd:ı bulunan kayada, sC'nlc rclrn hir i nsanın dizkapaklarının
ve ellerinin izini andıran çukurlar vardır. oguzlar bunun
Hz. lsa'ya ait olduğuna inanıyor ve secde ediyorlardı. Idrisi de, Seylan Adası'nda Rahuk denilen dağın tepesindeki bir kayada Hz. Adem'in izinin bulunduğunu yerlilerden işittiğini ve onların bu kayayı takdis ettiklerini söyler. Nitekim eskiden
Orta Asya'da Budist Türkler'in de üzerinde Buda'nın izi olduğunu söyledikleri birtakım kayaları mukaddes addettiklerini
biliyoruz.Aynı kült, Budist çevrelerde Buda'nm, Hıristiyan ve Müslüman çevrelerde ise duruma göre , Hz. İsa'nın, Hz. Ali'nin ve Hz. Adem'in şahsiyeti etrafında belirmektedir.
O halde, Menakıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli'deki menkabelerde ortaya çıkan taş ve kaya kültüyle ilgili motiflerin, eski Orta Asya'daki inançların devamından başka bir şey olmadığını söyleyebiliriz. Günümüz Anadolu'sunda ve Orta Asya'da görülen Hz. Ali'nin izini taşıyan kaya örnekleri, bunu gösteriyor. Bütün bunlarda ortak nokta, insan izine benzer izler bulunmasıdır. Bunlar, bu taş veya kayaların takdisine bir sebep gibi göründüğü halde, kanaatimizce durum daha başkadır.