Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

304 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ortaya Karışık Frekanslar
Hayırlı akşamlar, seri gönderi ve beğenilerime maruz kalan sabırlı ve yumuşak kalpli dostlarım:) Kimsenin ekmeğine taş koymak istemem inşallah da helal kazanan kimsenin kazancına, incelemelerimle olumsuz etkim olmamıştır. Ama şu ablanın şeker ve olumlu cümleleri her ne kadar çok olsa da kitapta yaşadığını düşündüğüm inanç kısmıyla örnekleri biraz çelişkili geldi. Bazı sayfaları özellikle okuyunca anlayacaksınız ki başka dinlerden başka hayatlardan örnekler vererek çeşitlilik sağlamak istenmişse de bu kendisini maalesef kararsız biri olarak algılamama neden oldu. Belki de doğru kelime, kafası karışık demektir. Dini açıdan tanrı ile Allah bir değildir. (Tanrı: inek, heykel vs. Olabilir. Ama Allah yalnızca yeri göğü ve içindekileri yaratan biricik, emsalsiz ve ezeli yaratıcıdır.) Abla kitapta meleklere çokça sesleniyor. Melekler işi gücü bırakıp sen Allah yerine direk onlarla bağlantı kurduğunda gelip senin hizmetini görmezler. Çünkü melekler de kâinat da olduğu gibi her şeyi Allah'ın izni dahilinde yaparlar. Hadi diyelim melek geldi ama hem islami yönden dört büyük melekten biri olan Mikail ile hem de Ariel gibi başka dinin (uydurulmuş efsane olduğunu herkes bilir.*İslam dini ile bu efsaneler bir değildir!) İki meleğinden dualar ederek yardım beklemek doğrusu biraz frekansları karışmış radyo dalgalarını anımsattı. Bir kanal "uyan ey gözlerim gafletten uy..." çalarken ğış gııış diye sesten sonra "uyandım birden seninle gece üçü bulmamış" gibisinden misallere benzemiş işte. Ardında da kitapta olmayan şeyleri varmış gibi şükredin diyor. Ablacım iyi güzelde bir süreden sonra evliymişsiniz gibi ve bir sanatçıyla/oyuncuyla diye düşünüp şükredin diyorsun.(panoya resmini asın onunla konuşun falan, tövbe billah:) Bu çok uçuk. Benim bir sözüm vardır. Piyasadaki çoğu yazara bakıp kendime üstad diyemiyorsam, bu bir parça gerçek yazarlara hakaret olmasın diyedir:) İşte çaylak bir yazar olarak: "Elindekiyle yetinmeyi bilen mutluluğun efendisidir" özdeyişim senin örneğini bir nevi döver. Evli değilsen, ya da eşin bir Brad Pitt değilse:) villan, araban yoksa neden varmış gibi şükür edesin? Hayırlısı buymuş demek der yoluma devam ederim" diyen sen değil miydin? Olduğu gibi kanaat etmek sonradan olmayacaksa hayal kırıklığına uğramaktan kat be kat daha iyi değil midir? Kitabın bazı sayfalarında anladığım kadarıyla ablamız çoğu konuda maddi yönden kazanç ve başarıya çokça yer vermiş. Her şeyi dünyadaki menfaatlerime göre kafamda varmış gibi kodlarsam evren bana yollamaz ki! Allah evreni yarattı. Hani bir renksiz çiçek tablosu bile kendi kendine çizilmez ya hah işte bu koca dünyada canlı kanlı çiçekler ve nice varlıklar da kendi kendine oluşmadı. Milyarlarca hücreye sahip vücudun atmayı bilen kalbin, oksijen olmadan yaşayamayan ciğerini de karma karışık sinirsel ağlara bağlı beynini de Allah yarattı. Onları idare edenle bizlerin kafasını ve kalbimizi bilen niyete göre yönlendiren de enerjiler Arieller(çamaşır deterjanı gibi:) değildir. Bir olan Rabbimizdir. Yogayla ve içi sadece kof iyilik kelimleriyle pek bir şey olacağını sanmıyorum. Ama bir de kitap da yer vermediğiniz namazı bir düşünseydiniz. Tabii yargılamıyorum sizleri de ama rakı ile Allah kelimelerinin aynı sayfada olduğu bir kitabı da kimseye tavsiye edemem. Çünkü çocuklarım, öğrencilerim olsaydı onlara da önermezdim. İsteyen yine okur tabiî. İncelemem onları hiç alakadar etmez;) Kitaptaki çelişkili olduğunu düşündüğüm ifadeler şunlar: "Her aklınıza olumsuz bir şey geldiğinde onu bir balona koyup bu sistemle yollayın. Size uğurlu gelecek bir taş, takı, hareket, dua, bir iç çamaşırı ya da sağlık kupası gibi şeyler bulun ve gerçekten hasta olduğunuz zaman da yatağınıza yatıp uğurunuzu yanınıza alarak "Sabah saat 8.00'de uyandığımda çok sağlıklı bir şekilde hayata 'merhaba' diyeceğim! Ben sağlıklı olmayı seçiyorum..." deyip uykuya dalın.(s.208) (Uğurlu takı, iç çamaşırı, kupa boncuk moncuktan medet umulmaz.) "Herkes beni sevdiği için kendimi takdir ediyorum." (Nasıl yani sırf insanlar beni seviyor diye mi takdir edeceğim kendimi? Benim kendimi sevme ölçütüm, insanların beni sevip sevmediğine mi bağlı yani? Belki çevrem beni menfaatleri için seviyordur olamaz mı? ) "Çok kültürlü ve zengin dostlarım var. Hayatımı kolaylaştırıyorlar. Hayatıma neşe, huzur, mutluluk, güven getirerek beni destekliyorlar. Cömert ve kibarlar. Bolluk içinde yaşıyor ve bu bolluğu bana da yansıtıyorlar."(s. 236) (Ne yani fakir ama gururlu dostlarımız olamaz mı?:) Tamam abarttım ama biz verecek bir bardak çayı olan insanı da severiz dost hatta kardeş ediniriz verecek en güzel şeyi güzel muhabbeti olan dostlarımızı da kardeş/eş... görebiliriz. Para olmadan huzur, bolluk, bereket olmaz mı sizin kitabınızda?) Neyse daha iki üç sayfada daha bunlardan daha saçma ve çelişkili ifadeler mevcut.(238. Sayfa gibi) en iyi haklı olduğu cümleleri de paylaştım. Ama kurtarmıyor be abla. Yalnızca dünyadaki huzur için yaşamıyoruz ki. Belki ahireti görmüyor, bilmiyor en kötüsü de inanmamak için direttiğimizden sadece dünya huzuruna odaklanıyoruz. "Gidince görürsünüz" desek de gidip geri gelemeyeceğimiz için bu söz hiçbir şeyi değiştirmez. Ama inşallah okuyan birinin inadını kırar da İslamı araştırmasına ve tatbik etmesine vesile oluruz. Selam ve bol samimi dualar ile...
Mutlu Olmanın 11 Yasası
Mutlu Olmanın 11 YasasıDemet Hayran · Destek Yayınları · 20133 okunma
··
201 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.