Gönderi

Böylece, birçok yolun daha ilk adımlarında durakaldım, ruhum dünyalarla ya da çakıl taşlarıyla dolu; ikisi de aynı kapıya çıkar. Ama, beni geçip ilerleyenlerin, yaşamı boydan boya geçenlerin, özde onun hakkında benden daha çok şey bildikleri doğruymuş gibi görünmüyordu bana. Kuşkusuz, önüne geçmişlerdi benim, hepsi de yiğit atlar gibi ileri atılarak; ama sonra, yolun sonunda bir araba bulmuşlardı: Kendi arabalarını. Büyük bir sabırla yapışmışlardı ona, şimdiyse sürüyorlardı onu. Bense hiçbir araba sürmüyordum; bunun için de ne dizginlerim olmuştu ne de at gözlüklerim; onlardan daha çok şey görüyordum, kesinlikle; ama sıra gitmeye gelince, nereye gideceğimi bilmiyordum.
Sayfa 11 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 3. BasımKitabı okudu
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.