Gönderi

Tayyip Erdoğan mecliste kürsüye çıktı, 20 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet gazetesinden bir kupürü kanıt olarak gösterdi, “Bak belge konuşuyor, CHP iktidarında camiyi ahır yaptılar” dedi. Ayakta alkışlandı. Kupürün başlığını göstermişti. Haberi okumamıştı. Kameralara sallaya sallaya gösterdiği kupürün başlığında “Bu ne insafsızlık, Seferihisar’da tarihi cami ahır yapılmış” yazıyordu. Peki, haberin içinde ne yazıyordu? Aynen şunlar yazıyordu: “Seferihisar’ın Hereke Köyü’nde bir cami tahrip edilmiş ve ahır haline getirilmiştir. Müze müdürü, tahkikat yapmıştır. Verdiği malumata göre, kütüphane ve medresesi vardır. Kütüphanesinden eser kalmamıştır. Evrenoğullarından Kasım tarafından inşa ettirilmiştir. Üstündeki Arapça yazıya göre, 641 yıllık olduğu anlaşılmıştır. Osmanlı-Türk stilindedir. Tahribata rağmen, geriye kalan kısmı muhafaza edilirse, kıymettir.” Yani? Caminin ahır haline getirilmesiyle CHP döneminin alakası yoktu. Camiyi ahır haline getiren, Yunan işgali sırasındaki vandallıktı. İşgal yıllarında bölgede hiç Türk kalmamıştı. Türklerin yokluğunda caminin ahır haline getirildiğini tespit eden ve bu bilgiyi Cumhuriyet gazetesine veren, İzmir Müze Müdürü’ydü. Zaten ortada cami falan kalmamıştı. Metruk haldeydi. Minaresi yoktu. Sadece antik ören yerlerinden araklanarak monte edilmiş sütun duvarı ayaktaydı. Böylece arkeolojik sayım yapan İzmir Müze Müdürü, bu antik sütun sayesinde caminin kalıntılarını fark etmişti. Üstelik… “1936’da Mustafa Kemal döneminde ahır yapıldı” denilen cami, 1936’da Mustafa Kemal döneminde yeniden cami haline getirilmiş ve ibadete açılmıştı. Söz konusu kupürün sadece “bu ne insafsızlık” tarafı doğruydu. Mustafa Kemal’i camiyi ahır yaptıran kişi olarak göstermek, hakikaten insafsızlıktı. (Gerçeğin böyle olduğunu Hürriyet’te yazdım. Gazeteler ve televizyonlar Seferihisar’a üşüştü. Yandaş medya öylesine zehirlenmişti ki, hakikaten Atatürk’ün camiyi ahır yaptığına inanıyorlardı. Vatandaşlarla konuştular, tırıs tırıs geri döndüler, cami gerçeğinden tek kelime haber yapmadılar. İsim vermeye utanırım ama, kendi çalıştığım Hürriyet’in bazı yazarları bile bana gelip “Yazdıkların doğru mu?” diye sorma gafletinde bulundu. Tayyip Erdoğan söyledi ya, inanıyorlardı. Halbuki, ortalama zekâya sahip herkes, kendine şu soruyu sorabilirdi: Madem böyle bir iş yapacaksın, taaa İzmir’e gidip, taaa ilçesine gidip, taaa köyüne gidip, oradaki camiyi mi ahır yaparsın? Dini duyguları aşağılamak için böyle bir saçmalık yapacaksan, herkesin görebileceği yerde yapmaz mısın?)
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.