Gönderi

Görmezden gelinmiş,ihmal edilmiş,işlenmemiş duygular ise bir endişe nöbeti veya iç huzursuzluğu şeklinde bizi yokluyor. Bu endişeden kaçmak için daha çok hızlanıyor,hızlandıkça insanlığımızın dokusunu oluşturan duygularımızdan daha da uzağa düşüyoruz. Ve sonra,ileri yaşlardan geçmişimize baktığımızda kocaman bir boşluk görüyoruz,yapmak uğruna olmayı feda ettiğimiz,sevdiklerimizi yeterince sevmediğimiz,içimizde ifade edilmeyi bekleyen sözcükleri dillendiremediğimiz,sadece bize ait olan bir hikayeyi söze dökemediğimiz için,varoluşsal bir suçluluk hissine mağlup oluyoruz.
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.