ÖLÜM RAPORU: 12:46
Ağırlıklarım var,
Dünyanın yükünü taşıyan evren,
Nasıl usanmışsa,
Bir o kadar...
Kabuğum kalın,
Yüreğimde biriktirdiklerim kadar.
Hayallerim zayıf kalıyor,
Ve insanların içinde tutunamam.
Ağırlıklarım var,
Kat kat üstüne.
Sessizliğim koyu,
Irmağım yağışlı kahverengiden hallice...
Ümidim çizik,
Dermanım fuzuli.
Sessizlik acı,
Ölüm iştahlı...
Yaram var biraz hafiften,
Günahım boydan.
Allah'ın takdirinden,
Kanaatimce yaşamım var.
Hurda yığıntıları içinde ruh halim,
Güneş istiyor,
Herkese gündüz olan,
Bana geceden çıkmıyor.
Bir sigaraya muhtacım,
Yada ölümle helâlleşmeye.
Bir gazeteye sarılır hürriyetim,
Artık kim sorarsa...
Manşetlerde derdim,
Kimlere ne derdim...
İçimde oturdu oturdu, kalkmadı,
Tomarla söylentilerim...
Olacak ki söz olacağım,
Belki iyiden iyiye belki kötünün tam ortası.
Kalabalıklarda unutulmuşum,
Sakinlikte yokum...
Benim aklım karışık,
Nefsim darmadağın.
Sesim yırtılınca,
Sağırlığım kahkaha da...
Rahatladım, evet!
Yalandan arınınca,
Yalandan "aranınca",
Öylesine göstermelik olunca...
Telefonum çalmıyor,
Dünya baba durgun.
O dikili dünyanın penceresinde,
Saatini izliyorum zamanın...
Nefesim ucundan,
Sevabım birazcık.
Kalemin canı çıksa,
Söyle ki kim duyacak...
İstiyorum kalbimden,
Diyemediğimi diyemeyecekken.
İstiyorum canımdan,
Bir gün öleceksem...
Ölmeyi böyle bilmemeli,
Topraktan ötürü değil.
Oldu ki insanda insanı öldürür gözleriyle,
Oldu ki selamı kesince de ölür beden...
Sizin hiçliğiniz öldü mü?
Benim defalarca.
Bana güneş hep siyah doğdu,
Kendinizce bir şey uydurmayın, âmâ oldum...
Sizin hiç hiçliğiniz oldu mu?
Görünür de bir ruh,
Görünmez de söz,
Yalanınız yanınca...
Öldürecekler mi havarileri?
İnsanla anlaşırım,
Öyle, böyle, şöyle,
Ya insanların ötesiyle?
Sizin hiç hiçliğiniz oldu mu?
Toprağın altında,
Üstündeki tatlı delilik,
Yoksa hâlâ ölmediniz mi?
Küllükten dökülünce,
Yakmakla mı bitiyor?
Yakılmakla mı bitiyor?
Kalbinde konuştuğu çok var.
Saatlerce sürecek,
Rüzgârın ameliyatı.
Ruhun çırpınışı,
Gamın ertelenişi...
Toprağın altındayken güzel,
Ya diriyken?...
Yeryüzünde hava hoş mu?
Kimin penceresinden?
Küllükten dökülünce,
Yere mi düşüyor zannediyorsun?
Bir paket daha açınca,
Çok mu yaşadın şimdi?...
Ey dostum, bırak o tabancayı elinden,
Sonra gül çıkar.
Gün çıkar unutulursun,
Yıl çıkar kalemde...
Of şimdi rahatladım,
Etraf barut kokuyor.
Etraf hiç kokuyor,
Ne âlâ memleket...
AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.