Kitap son dönemin popüler kitaplarından. Her kitapçıda ön raflarda, her booktuberin ayila bayıla anlattığı, göklere çıkardığı, yılın bile en beğenilen kitapları arasına girdirilen bir kitap. Haliyle bu kadar reklamı yapılıp, insanın gözüne sokulurcasina karşısına her mecrada çıkınca, insan merak etmiyor da değil.
Açıkçası başta çok beklentim yoktu. İcten içe bana çok çekici gelmiyordu ama başladım yine de. Kapakta 42 dile çevrildiği, yılın en iyi romanı, Bestseller e girmiş, arka kapakta övgülerle dolu olunca, insanı daha kapağı açmadan sanki etkisi altına almaya çalışır gibi.
Kitaba başlar başlamaz Nora ile tanıştım ve bı oluyoruz bı diriliyoruz. O kadar çok bitmeyen dizi senaryosu gibi birbiri üstüne yapıştırılmış senaryo edasında sona doğru koşar adım pardon kaçar adım gittim adeta. Bu tekrarlar beni çok sıktı. Ama bitirmek istedim kitabı. Çok söylenecek şey bulamıyorum açıkçası. İçerisine serpiştirilmiş bir çok güzel cümle var ama sanki insanı felsefi, mistik hayal dünyasına boğuyor. Bir türlü bitmeyen senaryo adeta. Kitabın son 15 sayfasıni bile okusanız yeterli.
Okunmaz bir kitap demiyeyim ama öyle çok da anlatıldığı gibi ahım şahım bir kitap değil. Naçizane tavsiyem bu kitap yerine bundan neredeyse 150 yıl önce yazılmış. Filibeli Ahmet Hilmi nin Amak-i Hayal kitabını şiddetle öneririm. Oradaki Raci ile yolculuğunuz inanın sizi daha çok tatmin eder.
