Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yaban Kazı Romanının Çevirisi Hakkında Bazı Mülahazalarım
Yaban Kazı romanında dil ve anlatım son derece sade ve akıcı. Hatta yalın bile denebilir. Romanın üslubunu bizim edebiyatımızda Hüseyin Rahmi Gürpınar, Refik Halit Karay, Ömer Seyfettin ve Memduh Şevket Esendal'ın üslubuna çok yakın buldum. Okuru çabucak yakalayan sıcak ve samimi anlatım gayet başarılı. Bizim halk hikâyelerinin anlatımını buldum da diyebilirim. Bunda çevirmen Alper Kaan Bilir'in de payı büyük elbette. Romanın içerik, kurgu ve edebi açıdan kıymeti konusunu başka bir incelemeye bırakarak bu yazıda dikkatimi çeken dil ögeleri üzerinde durmak istiyorum. Kitabın Eylül 2022'de 9. baskısı yapılmış. Yani kitabın dokuz kere basılmadan önce dokuz kere gözden geçirildiğini düşünüyorum. "... Okada'nın yüzüne baktı; kapıya uzattığı eli hava kalmıştı (9. baskı, s. 113)." "eli hava kalmıştı" deyimi maalesef son okuyucunun gözünden kaçmış. "Her neyse... Okul Şitaya'dan Hongo'ya taşındığı sırada Suezo ayakçılığı bırakmıştı (s. 18-19)." Japonca'da "her neyse" diye bir tabir var mı? Çevirmen burada insiyatif mi kullanmış. Sadece merakımdan soruyorum. Hiçbir art niyetim olmadığını peşinen söyleyeyim. "Kadın kucağında çocukla çıkagelmiş ve büyük bir cıngar koparmıştı (s. 21)." Türkçede "çıngar koparmak" deyimi "ç" ile yazılıyor. Çevirmen belki de halk diline öykünerek "cıngar koparmak"ı tercih etti. Normaldir. Rahmetli babam da "cıngar koparmak"ı tercih ederdi. Şimdi yine merak ettim: Japonca'da gereçekten de "çıngar koparmak" deyimi var mı? Bunu da sırf öğrenmek maksatlı soruyorum. Romanda dikkatimi çeken bir diğer sözcük "beyim" oldu. " 'Bu ev böylesine güzel olduğu hâlde, beyim şimdiden taşınalım diye buyurdular,' diyerek evin her köşesini gösterdi (s. 24)." Japoncada kadınların eşlerine hitaben kullandığı "bey" sözcüğünün tam karşılığı var mıdır? Romandaki ikinci ilginç kelime "avrat". "Ama ah benim avrat (s. 25)!" Yine bu avrat kelimesinin Japoncadaki karşılığını merak ettiğimi söylemeden geçmeyeceğim. "Ah ulan O-Tama (s. 26)!", "... 'Ulan hem çirkinsin hem de hiç yakışmayan saç modellerine özeniyorsun,' diye geçirdi (s. 66)." "Ulan" sözcüğünün tam karşılığı nedir Japoncada? Çevirmen bizim kültürümüze ve algımıza uygun diye mi kullanmış bu sözcüğü yoksa gerçekten Japoncada "ulan"ın karşılığı var mı? "Hizmetçi kadın, mutfaktan kafasını uzatarak 'İş bittiyse tepsiyi kaldıram mı?' dedi (s. 57)." "Kaldıram mı sözcüğünü okuduğu an cidden güldüm. Bu sözcüğün de Japoncadaki karşılığını merak ettim. Romanda üzerinde en çok düşündüğüm kelimelerden biri de şu cümlede geçen "kez" sözcüğü oldu: "Bugüne kez pek çok defa, kocasıyla öyle hararetli kavgalar etmişti ki karşısında duvar olsa çatlayıp devrilirdi (s. 74)." Kez sözcüğünü TDK Türkçe sözlük şöyle tanımlıyor: "Bazı sayı sıfatlarıyla birlikte kullanılarak bir olayın ve olgunun her bir tekrarlanışını bildiren söz, defa, kere, sefer, yol (sozluk.gov.tr). "Bugüne kez" ifadesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bir başka iğreti ifade de şu cümlede geçen "gerek duymak" fiiliydi: "Çocuğunun gerek duyduğu, dikmeye yeni başladığı kimonoyu tamamlamak zorundaydı (s. 74)." İfade yanlış mı? Değil tabii ki. Doğal mı? Doğal olduğunu düşünmüyorum. "Çocuğunun ihtiyacı olan, çocuğuna lazım olan" denebilirdi belki. Ama bu durumda da metnin orijinalinde bu ifadenin nasıl geçtiğini bilmemiz gerek. Diyebilirsiniz ki "avrat", "beyim", "kaldıram mı" sözcükleri metne uydurulduysa bu da uydurulabilirdi. Doğru. Şimdi şunu düşünüyorum: Böylesi güzel ve akıcı bir tercümede yukarıdaki hatalar (beyim, avrat, gerek duymak" sözcüklerini hariç tutuyorum) giderilebilir miydi? Elbette giderilirdi. Yine de çevirmen Sayın Alper Kaan Bilir'i en samimi halimle kutluyorum. Kendisine kalemine, emeğine, yüreğine sağlık diyorum.
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori · İthaki Yayınları · 20212,880 okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.