Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bizim aydınlarımız Batı'nın sömürgelerde ürettiği aydın türü    Şimdi sen çocuğu adam olsun diye gönderiyorsun Fransa'ya. Sen gönderiyorsun İngiltere'ye. Sen gönderiyorsun Almanya'ya.Fransa'daki de, İngiltere'deki de Almanya'daki de buraya geliyorlar. Geldiği zaman sen çözüm istediğin za-man zaman sana ne diyor. “Biz Almanya'da böyle yapardık, öbürü geliyor, biz Fransa'da böyle yapardık, biz İngiltere'de böyle yapardık.” Yahu bize Türkiye'de nasil yapılacaği lazim! Kafasını kullanması  lazım. Bunu bilmiyor. Kopya çekmeyi öğreniyor. O zaman biz o manada, çağdaş manada gerekli aydın türünü üretemiyoruz. Bizim aydın türümüz onların sömürgelerde ürettikleri aydın türü. Kendi sömürgelerinde böyle aydınlar üretiyorlar. Orada yetişen, sömürgede yetişen zenci aydın kendini Fransız sanıyor. Fransız gibi düşünüyor, Fransız gibi konuşuyor, Fransız gibi çözüm üretmeye çalışıyor. Memleketini batırıyor. Peki, o sömürge, biz kurtuluş savaşı vermiş bir milletiz. Onlar gibi yapıyoruz!    İşte çözülemeyen nokta burası. Sen aydınını böyle bir yere getirirsen, aydınınla halkın arasında çok ciddi uçurum açılıyor. Çünkü halk sezgisiyle bunun doğru olmadığını anlıyor. O,sezgisiyle anlıyor, geleneksel sezgileriyle anlıyor. Diyor ki “Bu yanlış, biz bunu böyle yapmayız.”Hâlbuki aydın böyle yapalım diye tepisiyor. Netice ne oluyor? Aydınla halkın arası açılıyor. İşte bugün bunu yaşıyorumz. Türk aydını ile Türk halkı birbiri ile uyuşamadı Neden? İşte bundan dolayı.   Peki, ne yapılacak? Sentez yapılacak. Sentezi nasıl yapacaksınız? Kendi geleneğini reddetmeyeceksin. Kendi geçmişini reddetmeyeceksin. Bunların hepsinin üzerine dayanan bugünkü şartlara uyan akli bir sentez üreteceksin. Tanzimattan sonraki bizim sadrazamların hepsi Amerikancıdır. Yani o zamanki İngilterecidir. Keçecizade Fuat Paşa'nın bir vasiyetnamesi var. O vasiyetnamede aynen şunu yazıyor: “İngiltere devleti ile aramızda bir savaşın çıkacağını görmektense Osmanlı mülkünden bir vilayeti feda etmek evladır.” Aynen bunu söylüyor. Şimdi yaptığımız aynı şeydir. Kıbrıs'ı veriyoruz. Aramız bozulmasın diye. Yani o dönemden mantık olarak hiçbir farkı yok. Oraya getirdiler ülkeyi. Biliyorsunuz Türkler böyledir. Başımız derde girmedikçe çözüm bulmayiz.
Sayfa 102Kitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.