Sanat tarihine damgasını vurmuş, sürrealist sanatçıların esin perisi haline gelmiş ve Freud’u derinden etkilemiş olan Alman yazar Wilhelm Jensen’in Gradiva isimli kısa romanını çok severek okudum. Yürüyen kadın anlamına gelen Gradiva aslında Pompei’de bulunan bir antik kabartma. Kitapta arkeolog Norbert Hanold’ın Gradiva kabartmasında tasvir edilen kadına duymaya başladığı saplantı konu ediliyor. Küllerin arasından yeniden dirilen bir çocukluk aşkı, Pompei’nin ihtişamının küller arasında kalması ve arkeoloji ile yeniden diriltilmesi paralelinde işleniyor. Bu noktada Freud psikanalizle arkeolojiyi, kazılarda ortaya çıkan katmanlarla benliğin katmanlarını birbirlerine benzetiyor. Düşle gerçeğin, bilinçdışı ve bilincin birleştiği nokta olan Gradiva sonsuz yürüyüşüyle arayışın, yardım eden esin perisinin sembolü haline gelmiş ve hâlâ sanat eserlerinde farklı biçimlerde var oluşunu sürdürmeye devam ediyor.

Gradiva - Bir Pompei DüşüWilhelm Hermann Jensen · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022561 okunma

·1 alıntı·

170 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlayda Tepe