Gönderi

Günahlarımın ağırlığına dayanamıyorum Olric. Neden beni uyarmadın? Buna hakkım yoktu efendimiz. Öyle güzel gürlüyordunuz ki size kapılmamaya imkan yoktu. Çevrenizdeki bütün sahtelikleri öyle güzel aydınlatıyordunuz ki... Bir daha göremeyecekler sizin gibi bir devi efendimiz. Onların küçük yaşantılarının içinde ben de küçülmedim mi Olric? Ucuzluk bana da bulaşmadı mı? Hayır, efendimiz. Öyle içten yaşadınız ki... Bu kısa süren aydınlıktan yararlanamayacaklar ne yazık ki. Acıtmayan karanlıklarına dönecekler. Onların hissetmedikleri acılarını da siz içinizde taşıyacaksınız. Güzel bir rüyadan uyanmanın tatlı şaşkınlığını yaşayacaklar bir süre. Sonra unutacaklar. Unuttukları için de unutulacaklardır. Kendi güzelliklerini -eğer bir güzellikleri varsa- unutacaklardır. Yalnız sizin içinizde yaşayacaklardır: bunu bilmedikleri için de yaşadıklarını bilmeyeceklerdir. Alışkanlıktan başka bir şey bilmedikleri için de sizin yokluğunuza alışacaklardır.
Sayfa 349Kitabı okudu
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.