Yazarın "Antika Titanik" ve "Ruhi Mücerret" kitaplarından sonra okuduğum üçüncü eseri oldu bu kitap. Esasında yazarın "Dublörün Dilemması" ve "Korkma Ben Varım" kitaplarını okumak isterken ne kısmettir ki hep farklı eserlerini okumak nasip oldu. Vardır bir hikmeti elbet. Bu girizgah ile uzatmadan roman hakkındaki duygularımı ve düşüncelerimi naçizane olarak kısaca ifade etmek istiyorum. Sürç-i lisan edersek şimdiden affola... Öncelikle Fink, baştan sona seci sanatının kullanılmaya çalışıldığı bir roman. Peki bu sanat bir roman türü için ustaca mı kullanılmış, yanıt bence hayır! İllaki beğenen okurlar olmuştur fakat benim için romanın ahengini bozmaktan öteye gitmeyen zorlama bir iş olmuş. Bunun hiç gereği yoktu. Ama yazar böyle uygun gördüğü için bu konuda daha çok söyleyebilecek bir sözüm yok. Karar bu noktada tamamıyla kıymetli okuyucularındır. Saniyen roman, konusu ve olay örgüsü ile bende malesef heyecan yaratmadı. Daha kitabın ortalarında sıkılmaya başladım. Oysa ki Antika Titanik ve Ruhi Mücerret kitaplarında bu kadar sıkılmamıştım. Belki de yazar birbirinin benzeri tarzda kitaplar kaleme aldığı için duygu artık bana yeterince geçmiyor. Murat Menteş'i başlarda severek okuyordum ama gördüğüm kadarıyla git gide kendini aşağı çeker bir duruma gelmiş. Bu kitapta da uç uca eklediği git gelli olay örgüsü bir süre sonra okuyucuyu çok sıkıyor, anlatımı yozlaştırıyor. Karakter seçimleri (isimleri, karakteristikleri vs.) çok hatalı. Çok zorlama olmuş. Her ne kadar "Bu romanda anlatılanlar gerçektir" denilse de gerçek olayların üstüne bu karakterler ile kurulan kurgu akıllarda soru işareti bırakarak okuma zevkini azaltıyor. Taşlar yerine bir türlü oturmuyor. Ayrıca yer yer yazarın diğer kitaplarını karakterler üzerinden alenen işaret etmesi biraz reklamını yapmak gibi olmuş. Açıkçası bir yazar için bu durumu etik bulmuyorum. Yine bazı noktalarda karakterlerin maneviyat üzerinden aşırı espriler yapması, kafa sesleri hoş olmamış. Ama bu hususa incelemenin farklı noktalara çekilmemesi adına fazla girmeyeceğim. Son olarak kitabın arkasında bulunan yaklaşık 10 sayfalık resim albümü çok gereksiz ve bir o kadar saçma olmuş. Açıkçası kitabı "şişirmekten" başka bir işlevi yok. Yine yer yer kitabın içinde rast geldiğimiz çizimler de bir o kadar gereksiz. Bu konuda yazarın diğer kitaplarında olan müsamahamı gösteremiyeceğim. Üzgünüm. Sözü toplamak gerekir ise, Menteş'in diğer kitaplarının çok çok altında kalmış bir eser. Açıkçası bunu Menteş değil de edebiyat dünyasında tanınmamış bir isim yazsa olumsuz yorumların biri bin para olurdu! Bu bir gerçek. Tasarım kapağıyla, şişirilmiş sayfalarıyla, tanınmış isimlerin yaptığı reklam ve tanıtımla kitap ilk etapta göz boyamaya kalkıyor. Ama içerik tam anlamıyla vasat! Ben bu kitabı okuyucuya prensiben önermiyorum. Menteş okuması yapacaklar başka romanlarından başlayabilirler. Daha söylemek istediğim bir çok şey olsa da şimdilik bu kadarıyla yetinmek istiyorum. Şu kitabı hiç bir kriter tanımadan saçma sapan incelemelerle yere göğe sığdıramayanlara ise yüce Allah'ın akıl fikir vermesini diliyorum. İnternet portallarında eserle ilgili faydalı birçok içerik var. Göz atmanızı naçizane arzu ederim. Sağlıklı okumalar diliyorum...

FinkMurat Menteş · Alfa yayınları · 20212,841 okunma

·

29 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.