Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. Bunun da etkisiyle biraz alışılmışın dışında -en azından benim için- bir dili var. Bütüncül bir olayı farklı, biraz da keskin hikaye geçişleriyle ele almış. Bir cinayet ve cinayeti işlemekle suçlanan bir zanlı. Zanlının dilinden anlatılan hayatıyla şekil bulan olaylar... Hikâye pek bana hitap etmese de karakterin iyi bir felsefe dili var bence. Toplumsal kabullerimize ve ahlâka aykırı bir yaşam süren bir karakter var ortada ama onu bir kenara bırakıp ele alacak olursak bazı şeyleri sorgulatıyor mu, kendisine rağmen sorgulatıyor. Aradığım tadı genel anlamda pek bulamasam da -daha farklı bir beklenti içerisindeydim çünkü- araya güzel düşünceler serpiştirilmiş ve bazı gerçeklikler ele alınmış. Yazarın gençlik çağında , gençlik heyecanının da hissedildiği, her şeye rağmen ortaya koyduğu bir başarı bence eseri. Belki de bir kitaba başlamadan önce ona dair beklentilerimiz kitaba yapılan bir tür haksızlıktır. Hiçbir kitap bir okurun beklentileri karşılansın diye değil, kendi varlığını ortaya koymak, kendi derdini anlatmak için hayata sayfa sayfa doğmuştur bence :) Kaç bin türlü beklentinin kaç bin türlüsü karşılanabilir ki ? Olması gereken de bu zaten bana kalırsa. Yoksa bir kaç beklentinin ölümüyle yok olan eserler mezarlığı diye bir kabristan bile olabilirdi.(olmadığı ne malûm) Şuan okunan klasikler bin bir beklentinin uzağında oldukları için listelerimizin favorilerini oluşturmuyorlar mı zaten? Epey uzattım yine! Sözün özü; kimi acı sever, kimi tatlı, kimisi ekşi... Tatlı yemek isterken seçtiğimiz acıyı neden tatlı değil diye suçlayamayız öyle değil mi..?

Çiftlere Cinayet DersleriSelîm Temo · Dara Yayınları · 202095 okunma

·

1 artı 1'leme

·

126 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rojen