Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

190 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bugünden geçmişe marksist bir inanç tarihi
Eski çağlardaki milletler ve inançları hakkında bir çok malumata tevafuk edeceğiniz bu eser, yorumlama bakımından Muazzaz İlmiye Çığ’ı andırır şekilde pozitivist bir dünya görüşünün tezahürü. Zira yazar, tıpki Çığ gibi klasik eserleri bir çok açıdan kaynak kullanmak konusunda mahir ancak vesikanın yorumlanması konusunda biraz pozitivist duygusallığı gösteriyor. Misal eserin başlarında, ilk tanrı tasavvurlarının aşkın daha sonra ise içkin somut varlıklar ve nihayetinde kralların da tanrı olarak görüldüğü politeist tanrı tasavvurlarından bahsediyor. Dolayısıyla bir çok tapınak, tanrı krallar için inşa edildi diyerek son argümanını da delillendirmeye gidiyor. Akabinden gelen bir konu hakkında ise Yahudi kutsal kitabı eski ahidin hakimler bölümü 6/10’da geçen “Ben size dedim. Ben sizin Allah’ınız RABB’im; memleketlerinde oturduğunuz Amorilerin ilahlarından korkmayacaksınız. Fakat sözünü dinlemediniz.” sözünü bir karine göstererek; “demek Amorilerin korkulacak ilahları var. Öyleyse Tevrat’ın tanrısı (Rab), onları kabul ediyor ama onlardan korkmamalarını söylüyor.” diyerek “yahudilerin çok tanrıcı” olduğu çıkarımına varıyor. Oysa yazar kendisi, kralların ilah olarak görüldüğünü ifade etmişti. Bu ifade ile yukarıdaki tevrat ayetini düşündüğümüzde kastetilenin Tanrı kral da olabileceği anlaşılıyor. Ancak yazar, bu anlamı kendi düşüncesine göre dönüştürmeyi tercih etmiş. (Bu bağlamda duygularını merkeze aldığını yahut ısmarlama bir fikri savunduğunu ifade etmek zorundayım.) Kaldı ki yine eserin başında ahd-i atik’in Ezra tarafından yeniden yazıldığını belirtmişti. Öyleyse mezkur eser (ahd-i atik), yazıldığı tarihten öncesi için de mutlak yargılar çıkartmaya müsait değildir. Bu bağlamda Ezra tarafından dinin dönüştürüldüğü yorumunu yapmak daha tutarlı görünüyor. Dolayısıyla islami geleneğin savunduğu: “Aslında tek tanrıcı olan Yahudi dini, yeniden yazıldığında bir takım hermenotik hatalardan dolayı dönüştü” tezini savunmak da mümkün. Ancak, karinenin kaynak değerinin problemli olması ve asıl kaynakların mevcut olmaması, bu yorumu da mutlak yapmaz. Hali sebepten bu konuda yapılan bütün yorumların nakıs olacağını belirtmek, en isabetlisi olacaktır. Diğer yandan eserde, özellikle tevratın tercemesinde Allah lafzının ilah lafzı yerine kullanıldığını görüyorum. Oysa Allah, esma ve sıfatlarıyla muayyen bir islam tanrısıdır. Aslı olan Elohim de böyledir. Bu bağlamda muğlak olan “ilah” kavramını (ki türkçede tanrının karşılığıdır) muayyen olan “Allah” kavramıyla ifade etmek de hermenotik bir hatadır. Şayet bilinçli ise de bir çarpıtmadır. Aşkın olandan bilgi alan peygamberlerin, bu bilgileri mevcut bilgileri (dili- kavramları) kullanarak anlatmasından daha doğal bir durum yoktur. Yapılması gereken kavramların yeniden düzenlenmesidir -ki bütün peygamberlerin ortak özelliği de zaten bu hermenotik reformist tavrıdır. Yani meseleyi islam dini üzerinden örneklendirirsek (en yakın ve sarih din olduğu için örneklemde kullanıyorum), İslam öncesi Cahiliye’nin kullandığı Allah kavramı ve dolayısıyla inanılan Allah ile islam sonrası Allah çok farklıdır. Zaten muayyen olan Tanrı Allah, islam ile dönüştürülerek (düzeltilerek) muayyenliğini korumuştur.Dolayısıyla Allah kavramını, muğlak ve daha umumi bir kavram olan ilahın karşılığı olarak kullanılması büyük bir hermenotik hatadır. Eser bütün bu çelişkileriyle birlikte değerlendirirsek fuzuli bir çalışma değil ancak dikkatli tetkik edilecek ve nihayet kendi içinde değerlendirilerek istifade edilebilecek bir eser. Diğer yandan yazarın İslam söz konusu olduğunda, özellikle Anadolu müslümanlığı ve tasavvufu söz konusu olduğunda eserin geneline tezat teşkil edecek şekilde daha müsamahalı davrandığı belirtelim. Hatta o kadar çelişkili ki eserin son bölümüyle ilk bölümlerini aynı kişinin yazdığına şaşırıyor insan. Acaba kitabın yegane amacı “ötekini yermekten mi ibaret?” diye düşünmeden edemiyor insan. Allahu a’lem... Eseri, kitap severlere, özellikle din/mitoloji/toplum üçgeninde tefekkür eden ve külli konulara dair tefekküre sahip olan arkadaşlara öneriyorum.
Dinler Kavşağı Anadolu
Dinler Kavşağı AnadoluDerman Bayladı · Say Yayınları · 199811 okunma
·
2 artı 1'leme
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.