Osmanlı Tarihinde önemli bir yere sahip olan Arnavut asıllı Köprülüler ailesinin bir ferdi olan Mark-Alem ülkenin kötü giden akıbetine bir çare olur umuduyla kişilerin rüyalarını toplayarak yorumlayan ve bu yorumı padişahla paylaşan Tabirler Bakanlığı diğer adıyla Rüyalar Sarayı'nda işe başlar. Ancak bu iş hiç de göründüğü gibi olmayıp birçok gizem barındırmakta ve rüya yorumları ciddi eylemlere sebep olmaktadır. Baş karakter Mark-Alem, Kafka romanlarındaki karakterler gibi bohem, amaçsız ve çekingen bir yapıya sahiptir.
Arnavut yazar Ismail Kadere bulduğu muhteşem fikri (Rüya Bakanlığı) kendi milletinden en bilindik bir aile (Köprülüler) üzerinden dönemin gerçek bir imparatorluğu (Osmanlı) üzerinden distopik ögelerle harmanlayarak Kafkaesk bir üslupla bize sunmaktadır. Tüm bunları birleştirerek belki kurguyu daha da doldurarak mükemmel bir eser de ortaya konulabilirdi. Ancak bu haliyle bile kesinlikle okunulası, Osmanlı Tarihine müslüman bir tebaa olan Arnavutların gözünden bakılması açısından önemli bir katkı sunmaktadır.