İki kahramanımız var. Biri Derdâ, diğeri Derda. İkisi de on bir yaşında. Hem on hem bir. Hayatı tanımaya on altı yaşında başlıyorlar. Derdâ 11 yaşındayken annesi tarafından zorla evlendiriliyor. Londra'da hayatta kalmaya devam ediyor. Evet hayatta kalmak. Çünkü yaşamıyor Derdâ. Sadece hayatta kalmaya devam ediyor. 5 yıl boyunca bir apartmanın 12. katında tutsak gibi geçiriyor zamanını. Daha sonra 16 yaşındayken kaçarak hayatı öğrenmeye başlıyor. Eroin ile tanışıyor, hemen peşinden de hastaneyle.. Hastanedeki bakıcısı anne ile aralarında duygusal bir bağ oluşuyor ve Derdâ ilk kez birine karşı sevgi besliyor. Derdâ hastaneden Anne ile beraber çıkıyor ve birlikte yaşamaya başlıyorlar. Derda ise 11 yaşında, kanser hastası annesiyle birlikte mezarlıkta bir evde yaşıyor. Babası hapiste. Derda mezarlıkta çalışan çocuklardan biri. Annesinin ölmesiyle, yetimhaneye gitme korkusu başlıyor ve annesinin öldüğünü kimseye söylemiyor. 10 parçaya ayırıp gömüyor annesini. Bir gün Oğuz Atay kitaplarıyla tanışıyor Derda. Okumayı öğreniyor kitaplarını okuyabilmek için. Daha sonra her gün düzenli olarak temizlediği mezarın Oğuz Atay'a ait olduğunu öğreniyor. Parmaklarında adını taşıyacak kadar bağlanıyor kitaplarını okuduğu yazara. Uğruna cinayet işleyip yıllarca hapis yatacak kadar... Derda hapisteyken izlediği bir videoda Derdâ ile tanışıyor. Sadece videoda izlediği kadarıyla tanıdığı bu kıza aşık olmuştu Derda. İlk kez. Yazı yazmayı öğrendi Derdâ'ya mektup yazmak için. Yıllar geçti. Hapisten çıktı Derda. Derdâ'yı bulacaktı. Onu aramaya adayacaktı hayatını. Ama hayat ilk kez gülmüştü yüzüne ve Derdâ bulmuştu Derda'yı. Oğuz Atay'ın mezarı başında buluşmak istemişti Derda'yla. 80 yaşındaydı. İkisi de. Birlikte olabilmek için 40 yıl, Birlikte ölebilmek için de bir 40 yıl daha yaşamışlardı.

AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,4bin okunma

·

7 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

skksksmsö