Gönderi
"Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık, patron. Yağmur altında bir ispinoz gibi yalnız, hep yollarda olmaktan yoruldum. Hiçbir zaman bana eşlik edecek, bana nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi ve nedenini söyleyecek bir yoldaşım olmadan. İnsanların birbirlerine karşı bu kadar kötü olmalarından yoruldum. Yardım etmeye çalışıp da edemediğim bütün o zamanlardan. Karanlıkta olmaktan yoruldum. Asıl da acıdan. Çok fazla. Eğer sona erdirebilseydim, yapardım. Ama yapamıyorum."
En sevdiğim filmin en sevdiğim kitabını bir kez daha okuyarak bu yıla veda etmeye karar verdim. Her defasında olduğu gibi yine gözlerim dolarak okudum ve filmini bu gece izlerken yine dolacağına eminim.
Yeşil Yol idama giden mahkumların yürüdüğü E bloğundaki koğuşların arasındaki yoldur. Patron Paul Edgecombe, Dean, Brutal, Harry E bloğunun önemli gardiyanlarıdır. Sırasıyla Yeşil Yol'dan yürüyen Kızılderili Şefi Bitterbuck, Delacroix, William Wharton (Billy the Kid) ve John Coffey'nin (kahve gibi ama yazılışı farklı ) hikayelerini okuyoruz.
"Onun gibi adamların en korkunç yanı, ne yapacaklarının hiç kestirilememesidir."
"Zalimlik bağımlılık yaratan bir uyuşturucu gibidir."
Kötü insanlar her zaman vardır ve özellikleri birbirine hep benzer. Diğerlerinden kendilerini daha büyük görürler. Kimseyi dinlemezler ve sürekli bela olmaya hazırdırlar. Değişen tek şey kötülüklerinin şiddeti ve nelere cesaret gösterebilecekleri. Wharton, gardiyan Percy ve bakıcı Brad kitabımızın kötü isimleri.
İki kız çocuğuna tecavüz edip onları öldürmekle suçlanan John Coffey ise Tanrı'nın bir mucizesi. Onun hikayesini okuyup gözleri dolmayan olamaz bence. Bir de minik fareniz Bay Jingle'ımız var dostu Delacroix ile harika gösteriler yapıp koğuşa neşe katan Bay Jingle.
"Dönüp o günlere baktığımda Elektrikli nasıl da budalaca bir çılgınlık, ölümcül bir sapıklık gibi geliyor. En iyi koşullar altında bile ince cam kadar kırılganız bizler. Birbirimizi soğukkanlılıkla, gaz ve elektrik vererek öldürmek mi? Ne çılgınlık. Ne dehşet."
Elektrikli sandalyede idam cezasının olduğu yıllar Amerika'da 1932 senesinde geçiyor olaylar. Patron Paul Edgecombe yaşlılık döneminde bir huzurevinde kaleme alıyor bu yaşadıklarını ve onun anıları şeklinde okuyoruz biz bu olanları. İdam hakkında o zamanlar ile şimdiki düşünce elbette farklılık gösterecektir. İdamı belki Wharton gibilerin hak ettiğini düşünebiliriz fakat bu ceza geri dönüşü olmayan bir ceza olduğu için suçsuz kişilerin de canını alarak büyük hatalar yapılabilir.
Amerika'da 14 yaşındaki bir siyahinin haksız bir şekilde elektirikli sandalye ile idam edilmesi sonrasında King'in bu kitabı yazdığı söylenir. O küçücük çocuğun kocaman bir yüreği olduğunu vurgulamak içindir belki John Coffey'yi iri bir adam olarak yazıyor King.
İyiler ve kötülerin, acıların, mucizelerin, intikamın, yardımseverliğin, ön yargının muhteşem bir şekilde anlatıldığı bir kitap Yeşil Yol. Ve bugüne kadarki belki de en iyi uyarlama filmdir Yeşil Yol filmi. Harika oyunculuklar ile Tom Hanks ve diğerleri filmi bambaşka bir yere taşıyorlar. Birçok ödül almalarının yanında İmdb'de de hep en yükseklerde bulunan bir film ve yeri asla değişmeyecektir. Bu kitabı mutlaka okuyun, okuyun, okuyun...
·
75 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.