Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

488 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Öncelikle hepimize mutlu, huzurlu, sağlıklı, bereketli seneler dileyerek başlamak istiyorum. Gerek işimiz nedeniyle gerek bazı planlarımız nedeniyle yılın ilk gününde bitireceğim kitabı biraz gecikmeyle noktalıyorum. Aynı zamanda doğum günüm ve onunla ilgili olaylar da (tek kelimeyle harikaydı) araya girince biraz gecikme yaşadık. Bu arada 1 saat gecikmiş olsak da ne yapalım, geçmiş doğum günüm kutlu olsun. Hepimize mükemmel, keyifli, bitmesini istemeyeceğimiz bir yıl dilerim şimdiden. Doğum günümde kitap (bolca) hediye etmek isteyen arkadaşları asla geri çevirmeyeceğimizi belirtmek isterim. Şimdi kitaba geçelim: Birkaç senedir Soner Yalçın okuma sıramın gelmesi için bekliyordum. Bazı şeyleri anlamak için belirli bir olgunluğa ihtiyacımız olduğunu düşünmüşümdür hep. Sonra aklıma ilginç bir benzerlik geldi, tabi bu benzerlik biraz da sahnelerin benzerliğinden. Kurtlar Vadisi seyredenler bilirler, bilmeyenler için ilk 100 bölüm aslında çok büyük anlam taşımaktadır. Bunlardan birisi de ölümünü dahi benzettikleri Abbas Ustaoğlu, Aslan Amca veya Aslan Akbey adıyla filmde bilinen, Selçuk Yöntem’in canlandırdığı Hiram Abas’dır. Onun dizideki son sahnesi ve dizide karşımıza sürekli olarak Bay Pipo kitabının çıkması da elbet dikkat çekicidir. Küçük büyük her türlü detayın düşünüldüğü bir dizi olduğunu da eklemek isterim. Hiram Abas, 58 yaşında suikaste uğrayarak hayatını kaybetmiş bir MIT ajanıdır. Öyle ki kendisini asla saklamaz ama iyi gizlenir, gazetecilere bile kayıt altında silah kullanmasını öğretebilecek biridir. Ben şuyum, buyum gibi düşüncelerle mistik maceralara girmez. 1999 yılında yani olaylardan birkaç sene sonra kaleme alınan kitapta ise pek çok gizemli noktaya dikkat çekilirken, gazeteciliğin nasıl yapılacağını da gösterir Soner Yalçın. Kitap bilgi, belge, röportaj gibi dönemin ana kaynaklarının bilgilendirmelerinden oluştuğu için nasıl denir bir hurafe, teori olarak değil de oldukça sağlam bir araştırma olarak karşımıza çıkar. Faili meçhul olarak kalmasının en temel sebebi bana göre Turgut Özal’ın MIT’i sivilleştirme projesinden kaynaklıdır. Çünkü çok ilginçtir, Özal’ın da katilleri bulunamamıştır. Hala cinayet olduğu iddiaları olduğundan böyle söylüyorum. İçeriden birileri de bundan şüphelenip zehirleyerek bir intikam almaya çalışmış olabilir. Zehirleme meselesi basit gibi gelebilir ama birtakım Genç Cumhuriyet aydınlarının anılarını okuduğumuzda rahmetli Mustafa Kemal Atatürk’ün de yavaş yavaş zehirlendiği şeklinde bilgiler geçilir. Yani bir şeyler ya açığa çıkmıyor ya da çıkaracak olanlar sinsice öldürülüyor. Uğur Mumcu da bunun bir örneğidir. Yani evet, geçmişimiz oldukça karanlık kalmış ve aydınlatmak isteyenin ışığını hemen söndüren eller var. Şu ek bilgiyi de verelim. Kurtlar Vadisi tadında yapımları seven, Metal Fırtına tarzı ütopik romanlarımızı okuyan (dünyanın gidişi pek de ütopik değil diyor ya neyse) arkadaşlar için tamamı gerçek kişilerden oluşan bu etkileyici kitabı okumalarını da tavsiye ederim. Kitabın sürükleyici ve inandırıcı olmasını sağlayan en temel sebep ise bana göre Mehmet Eymür’ün çok sık devreye girmesidir. Kendisi hayatını MIT’e adadığı gibi aynı zamanda Hiram Abas’ın da adeta gözü kulağı eli ayağıdır. Böyle bir ortamda gerek derin devlet gerek MIT gerekse de kullanılan ilişkiler için en temel kaynak 80 yaşındaki bu koca çınar olacaktı. Sadece MIT değil dünya ve istihbarat tarihine yönelik de çok bilgi bulabileceğimiz bu eseri tavsiye ediyor, hepimize iyi okumalar, mutlu geceler diliyorum..
Bay Pipo
Bay PipoSoner Yalçın · Doğan Kitap · 20143,914 okunma
·
246 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.