İlgi duymadığım platonik aşk konusunu işleyen, bu yüzden de okumayı ertelediğim kitaplardan biriydi ama okuduğuma pişman olmadım. hem karşılık bulmadan bir aşkın -aşık olunandan bağımsız- büyümesini, saplantı haline gelmesini ve karşılık bulamaması neticesinde werther'i karanlığa sürüklemesini güçlü bir biçimde işlemiş ve bu duyguyu okuyana başarıyla geçirmiş.
Eski kitapları konularından bağımsız yazıldığı zamanda yazarın ait olduğu toplumun olayları ele alışını yansıttığı için de seviyorum. bu kitabın ise 1770'lerin almanyası'nda hakim olan bireyciliği toplumun ahlak dayatmaları önünde aklar bir biçimde anlatması ve nihayetinde kendi ekolünü oluşturmuş olması kitabı ayrıca değerli kılıyor.
Son olarak, kitabın mektuplar halinde, yalın bir şekilde yazılmış olması kitabın insanı yormadan okunmasını sağlıyor.