Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Azerbaycan, Nahçivan'ın durumu ve Bolşevizm
Bolşevik Cumhuriyeti, hem kendi hayat ve mevcudiyetlerinin ehemmiyetini artırmak hem de İtilaf devletlerinin zulüm pençesinden kurtuldukları takdirde dünya çapında olan inkılabın gayelerine ulaşmak için kendilerine en kuvvetli, en kudretli bir destek ve yardımcı olacak milletimizin dostluk ve birlik elini tutmak için fiili teşebbüslerde bulunmuştur. Yaptığı teşebbüs efendiler, 10. ve 11. ordularını doğrudan doğruya Kafkasya'ya, Doğu cephesine tahsis etmek oldu. Bu ordular, bizim yol göstericiliğimiz, tesirimiz ve hizmetimiz sayesinde kolaylıkla Kuzey Kafkasya'yı geçtiler ve Azerbaycan'a dahil oldular ve Azerbaycanlılar da gelen orduları tam bir sükûnetle kabul ettiler. Bu ordular bir taraftan Ermenistan ve Gürcistan sınırlarında lazım gelen tedbirleri ve askeri vaziyeti aldılar. Diğer taraftan da maddeten bizimle irtibat tesisine giriştiler -ki bu Mayıs aylarında idi-. Tam bu sıradaydı ki Lehistan'da cereyan eden ahval, vakalar ve hadiseler gittikçe Bolşeviklerin aleyhine olarak ehemmiyet kazanmıştı ve Bolşevik hükümeti mümkün olduğu kadar çok kuvveti Lehistan cephesine sevk etmek mecburiyetindeydi. Bundan dolayı Kafkasya'ya sevk etmiş olduğu, tahsis ettiği ordulardan 10. Ordu'yu tümüyle kuzeye sevk etti. 11. Ordu'nun da bir kısmını sevk etti. […] 1 Ağustos tarihinde Rus Bolşevik hükümetinin Kızılordu'suyla Büyük Millet Meclisi'nin ordusu Nahcivan'da birbiriyle maddeten birleşmiş oldu. (Alkışlar.) Oraya giden kuvvetlerimiz, kızıl kuvvetler tarafından özel merasim ve fevkalade ihtiramatla kabul edilmişlerdir. Burada birleşen iki hükümet kuvvetleri diğer kuvvetler gelinceye kadar mahallinde birlikte tedbirler almakla halen bugün dahi meşguldür. […] Anlaşılıyor ki Bolşevik hükümeti bizimle irtibat ve temas yapmak için fiilen teşebbüslerde bulunmuştur. Ordu göndermiştir. İkincisi; vaziyetin bir iki aydan beri Doğu'da ihmal edilmiş, muğlak kalmış olması, Lehistan vaziyetinden ileri gelmiş oluyor. Lehistan'a kuvvet gitmiş olmasıyla Ermenilerin, Gürcülerin, Azerilerin mahalli muhalif ve karşı hareketleri buna sebebiyet vermiş olur. Üçüncüsü; bütün bunlara rağmen, burada kalan kızıl kuvvetlerin zaafına rağmen Azerilerin, Gürcülerin, Ermenilerin mukavemet ve taarruzuna rağmen yine Kızılordu yol, vasıta buluyor ve imkân buluyor. Nahcivan'a kadar gelip bizimle teması arıyor ve buluyor. Bu üç nokta ortak düşmanları neticede mağlup etmek için azmetmiş olan iki milletin, iki hükümetin gelecekteki münasebetlerinin de arzu edildiği yönde olacağına dair bir güven verebilir. […] Efendiler, Bolşevikler, siyasi ve hatta toplumsal bakımdan -çünkü bilirsiniz ki Batı ve Amerika amelesi nezdinde Ermeniler mazlum tanıttırılmışlardır- Ermenilere ehemmiyet atfetmişlerdir. Himayekâr bir siyaset takip eder görünmüşlerdir. Fakat bugün bu Ermeniler onlara dahi nankörlük etmiştir. Onların kuvvetine dahi fiilen tecavüz etmiştir. (Kahrolsun sesleri.) Pek ziyade muhtemel ve beklenmektedir ki bu defa Bolşevik Cumhuriyeti artık bu küstah milletin haddini tanıtmak için şiddetli ve kati kararını verecektir ve pek ziyade beklenir ki Lehistan başarılarını müteakip Bolşevikler bizimle maddeten vücuda getirdikleri bağı takviye edeceklerdir. Yine hepimizce malumdur ki yaklaşık 20 günden beri Moskova'da bulunan delege heyetimizin siyasi teşebbüsleri bütün bu vakalardan alınan neticelere göre iyi hale sokulacaktır. 14 Ağustos 1920 Büyük Millet Meclisi'nde Konuşma
Sayfa 83 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.