İkna Odası , başörtülü kızların üniversiteye girişinde örtülerini çıkarmaları için kurulan psikolojik işkence merkezleri olarak bir dönem ülkemizde faaliyet gösteren yerlere verilen isim .
Romanın adı olarak da tercih edilmesi bence yerinde .
Romanda ikna odası ile karşılaşan 3 arkadaşın farklı tercihleri ve hayat hikayelerine değiniyor yazar.
Birisi başını açıyor, birisi peruk takıyor diğeri ise okumaktan vazgeçiyor.
Bu ülkede malesef bunlar yaşandı. Romanı okurken bile bir tuhaf oluyor insan. Bu kadınların yaşadıkları sıkıntılara geniş bir pencereden bakan yazarımızın üslubu güzel, dili sağlam.