Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.
Crepusculum 'la birlikte belirlediğimiz Siyasi Göndermeli Roman temasına seçtiğim kitaptı.
Kitabı okurken aklıma Uğur Arslan'ın 'Karagümrük Yanıyor' şarkısı geldi. 115. sayfaya geldiğimde mola verip dinledim.
Konusu itibariyle benzerlik gösterdiği için daha bir dokundu.
Vasfi'nin Zeyneb yüzünden başına gelenleri anlatan aşk ve ihtiras temalı bir kitap. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur sözü tam da burada anlam kazanıyor. Konusu itibariyle sevgili Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sına da bir hayli benziyor.
Siyasi gönderme olarak da kitabın yazıldığı yıllardaki açlığa, sefalete, adam kayırmaya ve sırf siyasî düşüncesi yüzünden hapse atılanlara vurgu yapılıyor. Abdülhamit devrindeki haksızlıklara, üstü kapatılan tarihi gerçeklere ışık tutuyor.
Kitapta belli bir kronolojik sıra yok. Bir geçmişten bir gelecekten kesit yapılarak Vasfi'nin hikayesi anlatılıyor.
Sonu benim için çok yavan bitse de okurken içimi derinden etkiledi. Ah!'lar Vah'lar ederek okudum.
Yazar, Cumhuriyet'imizin önemli değerlerinden. Kalemine sağlık. Ruhu şad olsun. Eserleriyle aramızda yaşayacak. 
