Zaman dilimlerinin iç içe geçtiği ve farklı evrenlerde hissettiren bir roman bu ama ben en çok dikkatimi çeken konuya değinmek istiyorum. Tabucchi'nin arayışa olan düşkünlüğünü Hermann Hesse sevgisine bağlıyorum ya da tam tersi... Hesse sevgisini yalnızca romanda bahsettiği o salonun bir duvarına asılan kocaman Hesse görüntüsüne de yormuyorum salt; kitapta bir cümle geçiyor. O da şu ki: "Önemli olan aramaktır, bulup bulmamak önemli değildir." Bu cümleye çok yakın bir cümleye yazarı Hermann Hesse olan Siddhartha kitabında da rastlarsınız. Sevgiler.