Spoiler içerir!
Ben Patrick Rothfuss'u ilk Kralkatili Güncesi ile tanımıştım ve hayran kalmıştım şimdi tanıdık bir karakteri (Auri) kendi kitabında daha da derinine inerek tanımak çok zevkliydi. Yalnızlık kavramına yeni bir boyut kazandıran gizemli ve sırlarla dolu, güzel Auri yaşadığı yerde başıboş bulduğu nesnelerin bir yere ait olduğunu düşünüyor ve yaşadığı Şeyaltı'nda onların mutlu görünüp ait oldukları yerleri keşfedince onları orada bırakıyor ama terk etmiyor çünkü o nesnelerle kendi arasında çoktan bir bağ kurulmuş oluyor bile. Rothfuss yazdığı bu kitabı aslında bastırmak istemiyor ama çevresinde okuttuğu her bir kişiden de olumlu dönütler alınca ve editörü de bastırmak isteyince bu güzel kitap ortaya çıkıyor. Ben okurken Auri ne hissettiyse onu hissettim: sevinci, mutsuzluğu, mutluluğu, yalnızlığı, heyecanı... Kesinlikle bir Rothfuss hayranıysanız ve Kralkatili Güncesini okuduysanız bu kitabı okumalısınız.