Mübarek Ramazan-ı Şerif'e takriben 3-4 aylık bir zaman kaldı. Bu seneyi daha verimli bir okuma yılı olarak geçirebilmek ve bu manevi fırsatları değerlendirebilmek adına yeni yılın girmesiyle beraber Ramazan'a kadar olan sürede kendime ufak bir "okuma hedefi" oluşturdum. Yanlış anlaşılmasın, reklam yapmak değil niyetim, o yüzden detaylara girmeyeceğim. Okuma hedefimin başlangıcı olan ve normalde de okumayı çok arzuladığım merhum Dilâver Cebeci beyefendinin bu eseri hakkında ki görüşlerimi lafı uzatmadan nakletmek istiyorum. Fakat evvelinde, merhuma yüce Allah'tan rahmet diliyor ve Türk edebiyatında ki hakkettiği itibara bir an önce kavuşmasını temenni ediyorum. Başlarken, sözüm öncelikle yayınevine olacak; bu kadar baskı/imla hatasını nasıl yaptınız? Şu canım kitabı yayına hazırlarken bu kadar hataya nasıl göz yumdunuz? Her ne kadar okurken okuyucuyu etkilemese de şu kitapta böylesine hatalar olmamalıydı! Yakıştıramadım. Öte yandan naçizane bir sitemim de muhterem okuyuculara olacaktır. Nasıl olur da şu eseri "20 kişicik" okur? Aklım, hafzalam almıyor. Kitap hakkında lütfedip bir inceleme bile yapan yok. Biraz da içim burkularak meseleye bu yönüyle yaklaşmak ve bu incelemeyi yapmak istiyorum. Lütfen heyecanımı, sitemlerimi maruz görün. Ama gerçekten bu gibi durumlarda üzülüyorum... Kitap, birkaç kısa seçme şiirle başlıyor ve sonrasında Mehmet Akif ve onun dini-milli hassasiyetleri ile konularına devam ediyor. Daha sonra Kudüs ile ilgili bir bölüm karşılıyor bizi. Bu kısımlar kanımca kitabın ahengini biraz bozuyor. Fakat kendi içinde çok kıymetli saptamalar yapılmış. Okurken çok keyif aldım. Daha sonraki bölümlerde kitap "isminin yörüngesinde" ilerliyor ve ayet kavramının açıklanması, Kuran'da kıssalar, vahiy şekilleri, Kuran'da yemin, Kuran'da teşbih, nasih ve mensuh ayetler vb. bölümlerle devam ediyor. Son kısımlarda ise divan şiirinde ayet ve hadislere örnekleriyle beraber kısaca göz gezdirilip bibliyografya ile kitap bitirilmiş. Esasen kitabı temin edip okumadan önce, mukaddes kitabımız üzerine daha çok "kültürel bir nazarla" yazılmış/bir araya getirilmiş bir eser bekliyordum. Ama bayağı bayağı içinde teknik bilgiler de mevcut. Hatta ağırlıklı. Okurken yer yer sıkılabilirsiniz ama çok uzun sürmüyor bu durum. 86 sayfalık, kısa ve öz bir başucu kitabı olmuş. Bu cihetle ömürlük bir kitap. Ayetlerin/hadislerin Arapça değil de Latin alfabesi ile yazılıp yine Türkçe meallerinin açıklanması herkesin anlayabilmesi açısından gayet mühim. Bir solukta okunabilecek bir eser. Son tahlilde; Dilâver bey, siyasi görüşü bir kenara bırakılıp, akademisyen ve vatansever bir şair kimliğiyle eserlerinin daha geniş kitlelere ulaşması açısından okunması çok mühim bir yazar. Onu sadece gönüllere taht kuran "Türkiyem" şiiri ile tanımak, merhuma yapılmış en büyük haksızlık olsa gerek. Konu itibariyle belki içeriği daha doyurucu, daha kapsamlı çalışmalar olabilir, vardır da. Lakin konuya bu kadar güzel ve herkesin anlayabileceği derecede basitçe yaklaşan, teknik bilgiler yanında kültürel, içtimai meselelere de yer veren başka bir eser nadirdir. Kitap da bu yönüyle kıymetlidir. Haddim olmayarak okumanızı tavsiye ederim. Ben okurken yeni bilgiler öğrenip çok keyif aldım. Karar siz değerli okuyucularındır. Hayırlara vesile olsun.

Kur’an’dan GerçeklerDilaver Cebeci · Panama Yayıncılık · 201724 okunma

·

66 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.