Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hayatım altüst olmuştu. Kendimi virane olmuş bir şehir gibi hissediyordum. İçimde kocaman bir hiçlik oluşmaya başlamıştı. Ve bu hiçlik, tıpkı bir girdap gibi her gün gittikçe büyüyor ve büyüdükçe derinleşerek içine çekiyordu. Çevremdeki bütün insanlar, nesneler tüm canlılığıyla her an bir devinim halindeyken, ben ise sürekli oluş halindeki hareketlilik akıntısına karşı tıpkı sert bir kaya gibi, olduğum yerde çiviyle çakılmış gibi, hareketsiz bir biçimde kayıtsızca duruyordum. Ağzımdan ne anlamlı-anlamsız bir söz çıkıyordu ne de yüzümde ve davranışlarımda yaşama ait bir ifade beliriyordu. Hayat ile tüm bağlarım sonsuza dek, bir daha onarılması mümkün olmayacak kesinlikte kopuvermişti. İyi, güzel, heyecan ve mutluluk verici tüm hazlarım körelmiş, yalnızca vicdan azabının verdiği o dayanılmaz acılar; adeta yeni doğmuş bir bebek gibi olağanca canlılığını koruyor, gözlerinde dehşet, sözlerinde alay ve hakaretlerle elindeki kırbacıyla vücuduma sert darbeler indiren zalim bir efendi gibi bedenimin ve ruhumun en derinliklerine dek hükmediyordu.
··
252 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.