"Evet. Ben o nemrut mermiyi sırtlayan Seyit'im. O büyük gemiyi denizin dibine yollayan, canımı vatana seve seve veren Seyit'im" "Dünya savaşıydı bu. İnsanlığın savaşıydı. Mekânı da Çanakkale'ydi." Merhabalar, bugün sizlere 5. sınıfa giden oğlum ile birlikte #alierenlehaftadabirsesliokuma etkinliğinin ikinci kitabı olan "Koca Seyit" in yorumunu getirdim. Çanakkale dendiğinde akla gelen ilk isimlerden bir tanesidir Seyit Onbaşı. Savaşın seyrini, iman gücüyle kaldırdığı 215 kiloluk top mermileriyle değiştirip, tarihe adını "Kahraman" olarak yazdırdığını birçoğumuz biliyoruz. Peki Seyit Onbaşı'nın hayat hikayesini biliyor muyuz? İşte bu kitapta; Seyit Onbaşı'nın fakirlik, yoksulluk ve mücadeleyle geçen hayatını öğreniyoruz. Doğduğu köyü, çocukluk, gençlik yıllarını, savaşa nasıl katıldığını, savaşta yaşananları, savaş sonrasında köyüne geri dönüşünü, evlenip çoluk, çocuğa karıştığını ve hayata gözlerini nasıl yumduğunu okuyoruz. Yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. İlk kitabındaki gibi sade, içten ve yalın anlatımı sayesinde bu kitabını da oğlumla birlikte hiç sıkılmadan, gururla okuduk. Sonrasında ise kitabın üzerine yine uzun uzun konuştuk. En çok etkilendiğimiz bölüm; M.K. Atatürk'ün Seyit Onbaşı'nın köyüne gelip, maddi durumunu öğrenip' köy halkına sitem etmesi ve Atatürk'ün maaş bağlama teklifine "Hayır Paşam. Buna lüzum yok. Ben eskisi gibi geçinir giderim." demesi ve Atamın duygulanması oldu. Yiğitliği, Mertliği, Cesareti ile Seyit Onbaşı'nın kalbimizde yeri her zaman ayrı olacak. Koca Seyit'i Rahmet ve minnetle anıyor, bu harika eseri de herkese canıgönülden tavsiye ediyoruz. Yazarımızın kalemine, yüreğine sağlık. Kalemi daim,okuru bol olsun.

Koca SeyitEnes Akça · Mat Kitap · 201868 okunma

·

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.